Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Suriye ile elan müstakbel seviyede adımları realizasyon etmemiz gerekiyor”

Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğan, “Bizim Akdarı halkıyla ilgisiz olmamız mümkün değil. Onun amacıyla üstelik benzeri dakika ilk orayla üstelik bu barışı bizim realizasyon etmemiz gerekiyor. Suriye ile daha encam seviyede adımları temin etmemiz gerekiyor” dedi.

Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Soruları yanıtlamadan önceki Ukrayna ziyareti ile ait değerlendirmede bulunan Reisicumhur Erdoğan, “Ukrayna Fehamet Başkanı Sayın Zelenski’nin davetine icabetle Lviv’e yaptığım emek ziyaretini tamamladık. Bu, savaşın başlamasının arkası sıra Ukrayna’evet gerçekleştirdiğim geçmiş gezi oldu. Sayın Zelenski’yle yaptığımız görüşmelerde ikili ilişkilerimizi bilcümle veçheleriyle ele aldık. Elbette tahminî şeş aydır devam fail cidal, görüşmelerimizin anne konusunu oluşum etti. Dayanışmamızın, Ukrayna’nın arazi bütünlüğüne ve egemenliğine desteğimizin süreceğini kendisiyle aynı kere henüz paylaştım. Savaşın diplomasi ve danışmalar marifetiyle çözümü için elimizden mevrut katkıyı sağlamaya bitmeme edeceğimizi bile anlatım ettim. Kelimesi Kelimesine Soçi ziyaretimde Sayın Putin’e söylediğim kadar Sayın Zelenski’ye bile aralarındaki görüşmeye ocak sahipliği yapabileceğimizi hatırlattım. Ayrıca ziyaretimiz sırasında Birleşmiş Uluslar Umumi Sekreteri Sayın Guterres’in dahi katılımıyla müselles aynı toplantı yaptık. Müselles görüşmede Ukrayna tahılının ihracı için kurulan mekanizmanın faaliyetlerinin artırılarak sürdürülmesi amacıyla atılabilecek adımlar üzerinde durduk. Diplomatik sürecin canlandırılması için arsıulusal toplumun henüz fazla sıkıntı üstlenmesi gerektiğine bel ettim. Ziyaretim vesilesiyle savaşın Ukrayna’da sebep olduğu fiziksel yıkımın boyutlarını ve Ukrayna’ya yardımlarımızı da masaya yatırdık. Bugüne büyüklüğünde olduğu üzere Ukrayna’nın baştan imarı sürecinde bile Türkiye’nin yanlarında olacağını ifade ettim. Sayın Zelenski da gerek ülkemizin kıpırdak desteği gerekse diplomatik çabaları karşısında memnuniyetini dile getirdi. Ziyaretimiz vesilesiyle Tecim Bakanlığımız ile Ukrayna Altyapı Bakanlığı beyninde bir iş birliği muhtırası imzalandı. Muhtıra, Ukrayna’nın baştan imarı çalışmalarında bizlere kılavuzluk edecektir. Önemli ortağımız Ukrayna ile iş birliğimizin henüz birlikte güçlendirilmesi için gelişigüzel düzeyde temaslarımızı yaşamak hususunda uygun kaldık. Görüşmelerimizin, bölgemiz üzere, global sulh ve abra için hayırlara şalter olmasını rica ediyorum” dedi.

“Bu BM Genel Kurulunu biraz değişik yaşayacağımızı zannediyorum”

Putin, Zelenski ve BM Genel Sekreteri arasında ikili ve üçlü şekilde süren görüşmelere ve imdi savaşın seyri noktasında kuşkusuz bire bir sonuç beklendiğine dayalı istifham üstüne Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı çarpışma süreciyle alın karşıyayız. Bu cidal sürecinde ayrımsız aritmetik olayı yok. Yani iki kere iki dört diyemezsiniz, şu ahit bu bitecek diyemezsiniz. Zira süreç haddinden fazla dinsiz ilerliyor. Bizim zaman Lviv’e gelmemiz ve Lviv’bile hele bu görüşmeyi açmak isteyişimizin bittabi ki bir nedeni var. Bir görüşmeyi Soçi’üstelik, Rusya’üstelik Sayın Putin’le yaptık. Burada üstelik bu şekilde gerçekleştirmiş olduk. İyi de oldu. Guterres da buraya geldi. Guterres bizden sonra Kiev’e geçti. Kiev’de antrparantez çalışmalarına devam ettiler. Bittabi bu seneki BM Genel Yerleşmiş az buçuk değişik olacak. Bu konuda ilişik arkadaşlardan aldığımız bilgiler katılımın henüz art düzeyde olacağı istikametinde. Tabiatıyla bunu BM Genel Oturmuş’nda göreceğiz. Orada verilecek mesajlar çokça haddinden fazla anlamlı. Gerek Türkiye olarak bizim vereceğimiz icap değişik ülkelerin vereceği mesajlar haddinden fazla haddinden fazla önemli. Onun amacıyla hazırlıklarımızı buna göre açmak, adımlarımızı bile buna göre atmak durumundayız. Tabiatıyla sahada yaşanan gelişmelere bakıldığında, bir nice noktada adeta bire bir kopukluk mekanizması olmuş durumda. Ummadığımız, beklemediğimiz kesintiler oldu. Onun amacıyla ego bu BM Umumi Kurulunu az buçuk değişik yaşayacağımızı zannediyorum” diye niteleyerek konuştu.

“Zaporijya’bile Ukrayna’nın hem zat ustalık elemanları hem özlük askerleri var”

Çekirdeksel erke santrali Zaporijya ile ait son nitelik hakkındaki soruyu cevaplayan Erdoğan, “Zaporijya konusu basit değme tıpkı konu değil. Ama bir numara derecede Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun bu işin yakın takibinde olması ve neler yapılması gerektiği hususunda belli aynı yükü üstlenmesi geçişsiz. Burada şu an bakımından içeride Ukrayna’nın bu alanda etkin ve şahane elemanları bulunuyor. Zelenski bizden şurası hele istedi; Rusya’nın buradaki hep mayın ve tıpkı döşemeleri söküp alması ve bu hususun birden ürkütücü olmaktan çıkması. Zira tıpkısı yıldırma unsuru. ‘Çernobil’i varagelmek istemiyoruz’ derken az buçuk da onu kastettim. Bu konuyu Sayın Putin’le da görüşüp, dünya barışı üzere makro aynı girişim yerine bu konuda Rusya bile üzerine düşeni yapmalıdır diye bunu kendisinden hele isteyeceğiz. Bu adımı atmaları gerekiyor. Zaporijya’dahi Ukrayna’nın hem kişi ustalık elemanları hem öz askerleri var. Bu teknik elemanlar ve askerlerle orayı esirgeme altına almış vaziyetteler” şeklinde konuştu.

“Bizim Esed’i yenmek, yenmemek kadar benzeri derdimiz namevcut”

Suriye konusundaki son durumun sorulması üzerine Erdoğan şunları söyledi:

“Bizim Esed’i yenmek, yenmemek üzere benzeri derdimiz yok ki. Eğer Türkiye’üstelik uymazlık olayı hakeza bir noktaya taşıyorsa bu muhalefetin hem kalitesini hem bile gramını ortaya koyar. Bizim şu anda Suriye’birlikte attığımız bütün adımlarla, alelhusus Suriye’nin kuzeyinde Fırat’ın doğusu ve batısından Akdeniz’e kadar olan o bölgede Ruslarla yürüttüğümüz çalışmalarda terörle aynı mücadele vardı. Terörle olan mücadelemizi da burada gelişigüzel sürdürüyoruz. Bunların belli bölümünü Ruslarla bu arada yaparken galiba bölümünü dahi kendi askerimizle, güvenlik güçlerimizle yürütüyoruz. Hep söylüyorum, demokraside yeryüzü büyük hasletlerden tıpkısı tanesi etkili muhalefettir. Bittabi bizim işlek benzeri muhalefetimiz yok. Ağırbaşlılık burada. Yani Suriye’birlikte hangi oluyor hangi bitiyor haberleri namevcut. Tığ ise ta Obama döneminden alalım, orada verdiğimiz mücadeleyi şu anda da ayrımsız kararlılıkla devam ettiriyoruz. Bizim ‘bire bir geceleyin ansız gelebiliriz’ ifademiz beyhude değil. Vakti saati geldiğinde bu yapılır. Ama şurası de söyleyeyim; bir defa Türkiye’ye kimesne böyle ayrımsız şeye hazır mısın sorusunu sormasın. Tığ hep bu işlere hazırlıklıyız. Hazırlıklı olduğumuz üzere dahi an be an hangi gerekiyorsa bunu yapacak güçteyiz. Şu anda tabiatıyla hele Amerika maatteessüf binlerce tır cebe, cephane, açkı, gereç, aklınıza ne gelirse, buraya yastıklama yapıyor. Bu yığmayı da kimlere yapıyor? Ağız Ağıza yıldırı örgütlerine. MEMLUK şunu söyleyemez; ‘Ben terörü beslemedim’ diyemez. Terörü Suriye’de birinci derecede besleyici KUL ve ortak yönetim güçleridir; bunu cani yapmışlardır ve bibi birlikte yapıyorlar. Oradan bıkmadılar, bire bir dahi Irak’ta benzeri beslemeyi yaptılar. Kime? Tekrar yıldırı örgütlerine. Eğer bugün Irak’ta tıpkısı anlaşmazlık varsa altında maalesef gene Amerika yatıyor. ve bu terör örgütlerinin gelecek gelenleriyle Beyaz Zehir Saray’de mülakat yapacak büyüklüğünde ati gidiyorlar. Tığ bunların hepsini biliyoruz. Bunlar var. Aynı şekilde Rusya rejimle bir dayanışma içinde. Kendileriyle bu yaptığım ziyarette bu konuları üstelik görüştük. Bunu imdi tıpkısı yere oturtmamız lazım dedim. Rusya ile anca benzeri el birliği yapalım ki Suriye’da, alelhusus Suriye’nin kuzeyinde, doğusu batısı ayırt etmez, buralarda terörle benzeri savaşım gerçekleştirelim. Demincek bilcümle soruyoruz; bu teröristler kaynağı nereden buluyor? İşte şu anda Kamışlı’daki çakaralmaz petrolü çıkartan teröristler. Evet kim alıyor bunu? Kefaret alıyor. Mülk kaynağı rejimde. Bunlar alıyor. Bilcümle bu gerçekler arasında. Bire Bir diğer taraftan de sonsuz namına buralarda İran’ın hesapları var. Bu hesaplar dahi önümüzde. Biz istiyoruz kim buradaki süreci henüz fazla uzatmayalım. Bizim Suriye’nin topraklarında gözümüz namevcut. Zira Suriye’nin halkı bizim kardeşlerimiz. Orada bizim anca ayrımsız derdimiz bulunmayan. Onların topraklarının bütünlüğü bizim üzere önem genişlik ediyor. Perhiz bunun idraki içinde olmalı. Bunları dahi yeniden tıpkısı şekilde Sayın Putin’le Soçi ziyaretimizde görüştük. Temennim odur ki inşallah önümüzdeki dönemle ilişik Suriye’de hem temel bir dakika önceki yapılır, bu hareket ölçü bağlanır hem birlikte halkın bilcümle bu noktadaki sıkıntılarını giderecek adımlar atılır. Şu anda oradan nakil edenler, sığınma edenlerin ağırlığı bize geldi. 4 milyon insanı tığ ülkemizde ağırlıyoruz. Hep bunları ağırlarken rejimle sürekli çekişme halinde olalım diye niteleyerek mi bunu yapıyoruz? Müfit. Suriye halkıyla hele akide değerleri noktasındaki bağlarımız sebebiyle bunu yapıyoruz. Bundan sonraki proses ihtimal çokça daha kıvrak olacaktır.”

“Diplomasiyi tamamen köprüleme bırakamazsınız”

Suriye ile temasın politik diyalog mertebesine çıkarılıp çıkarılmaması konusunun sorulması üzerine dahi Erdoğan, “Şunu bir defa bilmemiz, kabullenmemiz gerekir. Devletler arasında hiçbir ahit politik diyalog veya diplomasi kesip atılamaz. Gelişigüzel devir anbean bu çeşit diyaloglar olur, olmalıdır. Antrparantez bire bir saraka var; ‘İplikle bile olsa bağı koparmayın, o bağ bitmeme etsin. Dolaşma peki geçişsiz evet.’ Demincek biz söz gelişi bölgede Mısır’la zir düzeyde, bakanlarımız seviyesinde temaslarımızı devam ettiriyoruz. Bu münasebat durup dururken olmuyor. Diplomasiyi ağız ağıza baypas bırakamazsınız. Diplomasiye ne derece ihtiyacımız olduğunu bütün acun gördü. Tığ seçme ant çözümün parçası olduk. Suriye sorununu çözmekle ilgili elimizi taşın altına tığ koyduk. Hedefimiz, bölgesel hazar oldu, ülkemizi bu krizin kilolu tehditlerinden risklerinden müzaheret etmek oldu” açıklamasında bulundu.

“Şu anda Suriye’bile attığımız seçkin adımda Rusya’yla birlik halindeyiz”

Rusya’nın yıldırı örgütü PKK/YPG’ye alın bakışında benzeri farklılık olup olmadığı sorusunu yanıtlayan Erdoğan, “Şu anda Suriye’da attığımız temas adımda bir defa biz düzenlilik güçlerimiz, istihbaratımız, Milli Savunma Bakanlığımız namına Rusya’yla ilişki halindeyiz. Arkadaşlarımız daima onlarla ülfet halindeler. Ben de Sayın Putin’le görüşmeler düzenlemek aracılığıyla bu süreci ‘mizan bağlayalım’ diyoruz. İşte örneğin son Soçi seyahatimde Suriye bizim amacıyla önemli ayrımsız konuşma konusuydu, ruzname maddesiydi. Şu anda yeniden buradaki terör olaylarıyla müntesip icap ben Putin’le, ister Dışişleri Bakanım ve Defans Bakanım muhataplarıyla görüşmeleri devam ettiriyoruz. Bundan ahir süreçte dahi elhak devam ettireceğiz. Söz Misali iştiyak umu ederdi kim İran’la birlikte oradaki bu çalışmaları daha canlı yürütelim amma bu olmadı. Biz de şu anda Rusya’yla olan bu dayanışmamızı, birlikteliğimizi bir kararlılıkla devam ettiriyoruz. Bundan ahir süreçte de gene aynı şekilde devam ettireceğiz” dedi.

“Suriye ile henüz doğacak seviyede adımları gerçekleştirme etmemiz gerekiyor”

Serencam zamanlarda Maşrık Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerle karşılıklı atılan adımların genel anlamda erke eksenli ayrımsız pazar mi olup olmadığının sorulması üstüne Erdoğan şunları kaydetti:

“bundan sonra siyasa eksenli dersek isabetli peki. Yani siyasetin gereği bu. Onun amacıyla de siyasette dargınlık imkânsız. anbean sulh içinde olacaksın. giderek görüşebilme imkanı yakalayacaksın. Söz Gelimi Akdarı’la şu anda art düzeyde, matlup yerde değil ama tığ şimdi Darı’la birlikte arkadaşlarla madun düzeyde yani bakanlar seviyesinde bu işi sürdürelim ve arkası sıra üstelik arzu ederiz kim art düzeyde dahi bu adımı en fena hâlde şekilde atalım. Zira Darı halkı bizim kardeşlerimiz. Bizim Darı halkıyla dargın olmamız olanaklı değil. Onun için da bir an önceki orayla bile bu barışı bizim temin etmemiz gerekiyor. Suriye ile daha gelecek seviyede adımları gerçekleştirme etmemiz gerekiyor. Bu adımları kovmak yoluyla, bütün bölgede yani İslam dünyasının bizim komşularımızla olan bu bölgesinde inşallah bir nice oyunu tığ bozarız.”

“Şu anda 4 çıngı araştırma gemimiz var, 2 çıngı sismik araştırı gemimiz var”

Abdülhamid Konak tetebbu gemisine Kıbrıslı şehitler Kağan, Şerif, Meram İlhan kardeşlerin ismini haiz üç geminin refakat etmesinin tıpkısı mütalaa olup olmadığının sorulması konusunda Erdoğan, şunları kaydetti:

“Tabii hele bu üç kardeşin adını düz bu destek gemilerinin Abdülhamid Konak’a refakat etmesi âdeta muştulu, bizleri bile bahtiyar fail aynı olay. İnşallah buradan beklenen neticeler alınmaya başlarsa tabii bizi haddinden fazla daha mutlu edecek. Bu muayene gemimiz şu anda dünyada az gemiler ortada. 12 bin metreye büyüklüğünde etüt yapabilme kabiliyetine eş. Alanında şu anda eşi bire bir namevcut. Hakeza tıpkısı özelliği, hakeza bir güzelliği var. Beklentimiz inşallah kullanılmamış müjdeler olması. Bakalım ne getirecek. Bittabi ilkin ana aykırılık kalkmak üzere birileri bundan haddinden fazla tasalı oluyor. Gemiye Abdülhamid Eğlek ismini koyduk. Bundan kimlerin erinçsiz olduğunu gördünüz. Düşünün yöntem yapıyor ve müverrih, tarihi çokça mebzul bildiğini söylüyor. Bittabi biliyorsa tarihi? Abdülhamid Eğlek’a saygısızlık yapacak büyüklüğünde ileri gidebiliyor. Lafa birlikte geldiği antlaşma muhafazakar havalarına giriyor. Anca yahut hakeza tığ Abdülhamid Konak sondaj gemimizle inşallah o muhtemel neticeleri aldığımız anda bunu milletimizle paylaşacağız. Hele hele ayrımsız da inşallah tabii gazımız, petrolümüz çıkmaya başladığı andan itibaren çokça henüz değişik olacak. beraber Sayın Malezya Kralının ülkemizi ziyaretinde bazen konuları görüştük. Bunlardan tıpkısı tanesi bile PETRONAS ile Türkiye Petrolleri Laedri Ortaklığının kolektif bir etap atması hususuydu. Bu konuyla ilgili belirlenen birkaç bölgede beraberinde düzentileme planlıyoruz. İnşallah bu çalışmada tıpkısı tarafta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız ve Türkiye Petrolleri Laedri Ortaklığı öbür tarafta PETRONAS ve tıpkı gayrı tarafta Çinliler, belki 3 ayaklı olarak inşallah bir adımı da beraberce atacağız. Bittabi sevincimiz şu anda 4 kesim araştırı gemimiz var, 2 çıngı sismik araştırı gemimiz var. Bilcümle bunlarla bu arada bundan sonra bir gücüz. Cenabıhak sonucunu birlikte inşallah müfit verir.”

“Efdal ilişik değerli üretimi artırmayı özellikle hedefledik”

Türkiye Tutum Modeli ve programın gidişatına dayalı serencam durumun sorulması üzerine Erdoğan, “Türkiye Ekonomi Modeli ile koca konuşu istikrarı sürdürülebilir kılmayı hedefledik. Faziletkâr melfuf değerli üretimi artırmayı alelhusus hedefledik. Akan dengede temelli iyileşmeyi hedefleyen tıpkısı politikalar bütünü adına bunu ifade ettik. Modeli oluştururken ülkemizin eski tecrübelerini, iç ve dış dinamiklerini, sahip olduğu jeostratejik avantajı, Kovid-19 salgını ve sonrasında kullanılmamış küresel konuşu düzenin ortaya çıkarmış olduğu fırsatları havi bir nice parametreyi dikkate aldık. Bittabi modelin tasarımında azade piyasa ekonomisi ilkelerinden asla taviz vermiyoruz. Modelin ana yöntem araçlarını, Türk lirası tasarrufların özendirilmesine müteveccih adımlar, selektif güven politikaları, envestisman ortamının iyileştirilmesine çevrilmiş tedbirler oluşturuyor. Akıbet dönemde benzeri kapsamında uyguladığımız politikaların olumlu sonuçlarını dahi almaya başladık. amma velakin özellikle IMF’nin yaptığı sonuç açıklamalara baktığımız antlaşma, Türkiye’nin iktisadi yerine dünya ülkelerinden farklı aynı konumda olduğunu, çokça elan yerinde tıpkısı tahaccüm parametresini yakaladığını IMF kendisi ifade ediyor. Böyle tıpkısı konumdayız ve tığ önümüzdeki zaman için ülkemizi zıt değil, yekpare tersine olumlu gelişmelerin beklediğini görüyoruz” cevabını verdi.

“Tarım Cesaret marketlerindeki olayla özge zincir marketler fiyatları çarçabuk indirmeye başladılar”

Ekincilik Yüreklilik Kooperatiflerinde indirimlerin başlamasına ilişkin soru üstüne Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

“Öncelikle Ekincilik Cesaret Kooperatiflerinin attığı bu adımla biz vatandaşımıza makul fiyatlı ürünleri ulaştırırken ayrımsız yandan bile birilerini terbiye ediyoruz. Şu anda Ekincilik Itimat Kooperatiflerinin 1300-1400 marketi var. Biz şimdi Tarım Krediye diyoruz kim ‘Ekincilik Güven, de ki market boşaltmak amacıyla bana aha 250, 300, 400 metrekarelik çatı ile gelin. Ürünü biz verelim. Sen eser için işletme sermayesi koyma. Onu Ekincilik Emniyet sana versin.’ Bunu münasebet diyoruz? Şu andaki market sayısını 1400 değil, 2 bine, 2 bin 500’e çıkaralım ve piyasayı Ekincilik Yüreklilik namına tığ balanse edelim. Çünkü bizim derdimiz burada mülk çekmek değil. Bizim yegâne derdimiz var; vatandaşımıza benzeri kaliteli nişane, iki çarkıt yayın sunalım. Örneğin vücut ürünleriyle ilişik bunu vakit kaybetmeden koyun kuzuda değil, büyükbaşta bile yapalım. Deminden bakın bir anda uymazlık çılgına döndü; ‘aldatıyorlar, kandırıyorlar, bulunmayan şöyle yok hakeza’ falan filan. ya şu anda Tarım Emniyet raflarında kitap kalmadı. Tehlikeli tıpkı şekilde ürün yetiştirmeye çalışıyorlar. Ben iki dönme önce umumi müdürle birlikte konuştum, dedim derakap depoların sayısını de artıralım, bu depolarla birlikte Türkiye genelinde marketlerimize kitap yetiştirmede yüklülük yaşamayalım. Şu anda lüzumlu bakanım ister umumi müdürümüz bu çalışmayı çabucak bitmeme ettiriyorlar. Doğrusu bu Ekincilik Güven marketlerindeki olayla, ayrıksı zincir marketler fiyatları birden indirmeye başladılar, başlayacaklar. Bizim derdimiz zaten servet kaplamak değil. Burada yegâne derdimiz piyasayı balanse etmek, vatandaşa berbat, nitelikli kitap beslemek.”

“İlk kere çoluk çocuk ve eskimemiş evli kardeşlerimize bile ayrı aynı kontenjan ayırıyoruz”

Kentsel tahavvül projeleri ve eskimemiş atılacak toplumsal ev projesindeki kota durumu konusunda Erdoğan, “Depreme karşı tedbirlerimizi kararlılıkla temdit gayreti içindeyiz. Bu kapsamda kentsel tahavvül adımları önceliklerimiz ortada bulunuyor. 20 yılda TOKİ’yle 1 milyon 170 bin göz ve işyeri yaptık. Şu anda 81 ilimizde 350 bin konutun dönüşümüne çarçabuk bitmeme ediyoruz. 60 bin konutluk iri İstanbul dönüşümü kapsamında Esenler’deki önce hamle konutların konfirmasyon törenini şans olursa bugün yapacağız. Içtimai konut kampanyamızla üstelik hedefimiz 2+1, 3+1 konutlarla halkımızın taleplerine yanıt yöneltmek. Bu konutlardan özürlü kardeşlerimiz, martir ailelerimiz ve gazilerimiz, emekli vatandaşlarımız bile yararlanabilecek. İlk kere çoluk çocuk ve bakir evli kardeşlerimize da ayrı aynı kontenjan ayırıyoruz. Vatandaşımıza sunma akla yatkın fiyatları ve ödeme seçeneklerini sunacağız. Tabiatıyla burada şunun üzerinde ısrarla durmakta iri yarar var. Bakın Avrupa’nın bir nice ülkesinde şu anda depremde, selde, çeşitli afetlerde göz yetiştiremiyorlar, göz vermiyorlar; oralardaki kentsel dönüşümü, değişimi yapamıyorlar. Ancak tığ Bingöl depreminden tutun Van, Malatya, Elazığ depremlerine varıncaya kadar bütün buralarda çabucacık, bire bir yılı bulmadan bir lahzada altyapısıyla, üstyapısıyla konutlarımızı yaptık ve vatandaşlarımıza bunları yetiştirdik. Kendisi bittabi merhum oldu amma Sayın Ecevit’in başbakanlığı döneminde tığ tıpkısı Gölcük depremini yaşadığımız ant bırakın siz evleri, çadır da yoktu. Ben o devir Belediye Reisi değildim, cezaevinden çıktım, akilane bölgelere gittim ve o bölgelerde vatandaşla hemhal olduk. O Gölcük hangi haldeydi, Sakarya hangi haldeydi, Yalova hangi haldeydi? Yapabildiler mi? Yapamadılar. Amma biz hamdolsun hepsinde bile geldik ve oraların bütün basamak ihtiyaçlarını, taleplerini karşıladık. İşte Malatya’evet bakın, tıpkısı şekilde konutlardan ahırlarına varıncaya büyüklüğünde yaptık, doğrulama ettik. Bu aksiyon, aşk işidir ve aşkınan koşan yorulmaz. Bundan sonraki süreçte de bu hakeza bitmeme edecek” dedi.

“Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamalarına inanıyor musunuz?”

CHP Umumi Başkanı Kılıçdaroğlu’nun “Bizdeki müntehip bilgileri Faziletli Seçim Kurulunda bile namevcut” sözlerinin sorulması konusunda Erdoğan, “Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamalarına inanıyor musunuz? Adamın hayatı hile. Tıpkı husus bildiğinden değil. Tabiatıyla bana bakarak YSK Başkanı ve ekibi bunu yargıya taşımalı. Yargıya yürütmek aracılığıyla daha çok bu adama fiyat ödetmeli. Yeri geliyor savcılara saldırıyor, yeri geliyor hakimlere saldırıyor. Ama nedense onlar çekiniyorlar, korkuyorlar.

Anayasa’yla inanca altındasınız. Anayasa’birlikte bununla ilgilendiren ‘Kesinlikle yargıya müteveccih bu kök beyanlarda bulunulamaz’ diyor. İnşallah 2023’te milletim sandıkta buna tıpkı sefer henüz dersini verecek” dedi. – ANKARA

Share: