KÜLTÜR ve Turizm Nazır Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan,”Festivaller şehirleri tanıtmak, turistleri seslenmek, sanatı desteklemeyi amaçlıyor. Eskimemiş ilham kaynaklarını insanlara tanımlamak kadar, bir nice çıktısı olan etkinliklerden oluşuyor” dedi.
Türkiye Hars Yolları Festivalleri’nde sanatseverler tiyatrodan sinemaya, edebiyattan dansa, müzikten sayısal sanatlara kadar bir nice etkinlikle buluşacak. Beyoğlu Kültür Yolu Festivali’nde ise 1-24 Ekim tarihleri ortada, 51 ayrı mekanda, 88 salon ve 5 yıldızlı gelgel sahnesinde, 6 binden fazla sanatçının katılacağı binden fazla aktiflik gerçekleştirilecek. Ekin ve Turizm Icra Vekili Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan festivallerle ait açıklamalarda bulundu.
“BEYOĞLU’NUN FERT SINIRLARI SINIRSIZDIR”
Demircan kültürün şehir hayatı içerisinde geliştiğini belirterek, “Şehirlerde fariza bölümü yapıyoruz. Sanatçılarımız şehirleri düşünsel, mimari, tasarımsal ve gastronomi üstüne geliştiriyor. Bir yandan sanatçılarımızın hayatımızı geliştirdiği şeyin adı kent olurken, mavera yandan insanlar şehirdeki gelişmiş yenilikleri, hayatına içselleştirerek yaşıyor. Ezcümle şehir hars ve sanattır. Firez ve Turizm Bakanlığı adına sanatın bir nice disiplininde esasta birçok festivaller ve etkinlikler yapıyoruz. Amma kent festivali apayrı ayrımsız şey. Şehir içtimai hayatın bütün disiplinleriyle ayrımsız arada yaşandığı yerin adı. Şehri aynı hep olarak ikna etmek, tarif etmek, paydaşlarıyla gelişigüzel sunmak heybetli. Dünyada ‘Avrupa ekin başkenti’ süreçleri Afrika’da ve Amerika gibi birçok yerlerde şehirleri civar plana çıkartan firez festivalleri yapılıyor. Ekin ve Turizm Bakanlığı kendisine Beyoğlu’nda başladığımız bu süreçte restore ettiğimiz haddinden fazla tarihi mekan oldu. Beyoğlu yenileme yapılarının yanına yıpranmamış modern yapılarla eşleştirdiğimiz, geçmişle geleceği bağırsak içe sunan çağdaş hayatta, tarihi mekanları sanatla yoğurarak toplumun önüne çıkartan aynı yerdir. Sınırları mahdut kabilinden görünür fakat, birey sınırları sınırsızdır. Vekâlet namına AKM’den başlayarak Galataport’a kadar direkt yaptırdığımız binlerce yapının olduğu ayrımsız köken. Tığ bu şehre bütün hâller ve dinamikleriyle yöre plana yararlanmak anlamına gelen bu etkinliği yapınca, bunun tuttuğunu ve istendiğini gördük. Ankara, Diyarbakır, Çanakkale derken bunu hep Türkiye’ye yayma moduna akıllıca evrildik. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın anne hedefi bu” diye niteleyerek konuştu.
“ŞEHRİ TANITMAK, SANATI DESTEKLEMEK, TURİST ÇAĞIRMAK”
Demircan, Beyoğlu Ekin Yolu’nun üçüncüsünü gerçekleştirdiklerini belirterek, “Bu hem Beyoğlu ve İstanbul açısından hem dahi değişik yaptığımız etkinlikler açısından çok koca. En muhteşem amacı Türkiye’deki şehirlerin, ne yöntemlerle tanıtılacakları ve destekleyeceklerinin öğretilmesi. Tıpkı yönüyle şehirleri lanse etmek, farklı yönüyle turistleri haykırmak, sanatı yetiştirmek ve yaratıcı düşünceyi tarihi mekanlara yönlendirmek. Kullanılmamış esin kaynaklarını insanlara tanımlamak kabilinden bir nice çıktısı olan etkinlikler manzumesi. Kudretli olduğunu görüyoruz ve herkesi bu mekanlara bu gözle bakmayı çağırma ediyoruz” ifadelerini kullandı.
