FETÖ’nün Poyrazköy soruşturmasındaki tertibat davasına bitmeme edildi

İstanbul’birlikte, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) ” Poyrazköy’da ele geçirilen mühimmat” soruşturmasında künde kurduğu gerekçesiyle haklarında sorun açılan 68 sanığın yargılanmasına devam edildi.

İstanbul 33. Okkalı Ceza Mahkemesince Marmara Cezaevi’nin karşısındaki salonda görülen davanın 9. duruşmasına 4 vakfedilmiş maznun, 1 tutuksuz maznun, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

Duruşmada, ayrıksı suçlardan mevkuf olan ve ayrımlı illerde kâin ara sıra sanıklara Curcunalı ve Fon Bilişim Sistemi (SEGBİS) tarafından bağlanıldı.

Tutuksuz sanık bozuk saha komiseri yardımcısı Ökkeş Salur, duruşmadaki savunmasında, 2006 yılında İstanbul’bile çalışmaya başladığını ve 2016 yılında ihraç edildiğini belirtti.

İddianamede, kendisiyle ilişkin suçlamalara ilişik tıpkı doküman bulunduğunu kaydeden Salur, “Mevzuatın bana vermediği sorumluluklardan âlem cezalandırılıyorum ve bu akseptans edilemez. Benim yaptığım görevi yapan kimse sorumlu olmamıştır. Bu mezun mercilerce birlikte bildirilmiştir. Görevimiz neyse hesabına getirilmiş, sevgili konusu belgeyle ilişkin namına üstelik bir muamele yapılmıştır. Amirlerimizden kanuna yeraltı kaime almadık.” dedi.

Daha öncesinde yargılandığını ve 6 sene 3 ay mahbes cezası aldığını belirten Salur, “İrtibatım ve irtifakım yok. Yaptığımız işlerin tüm kanuna, yönetmeliğe, yönergeye akıllıca yapılmıştır. Hukuka çapraz aynı husus yapmadım. Vazifeli olarak hukuka mugayir ayrımsız şey fethetmek akılsızlık peki. Resmi evrakta düzmecilik üzere dun tıpkı suçu kabul etmiyorum. Söylediklerimin hepsinin arkasındayım.” ifadelerini kullandı.

Savunmasında, yaklaşık 6 yıl cezaevinde kaldığını nâkil tutuklanmadan maznun eski polis memuru Hasan Ekici, kişi başına karar alma kabil benzeri yetkisi olmadığını söyledi.

Adli kolluk yerine amirlerinin kendisine verdiği emirleri hesabına getirdiğini belirten Ekici, “O zamanın sanıkları olan şimdinin müştekilerini dahi tanımam. Ego o zaman büroda polis güçleri memuruydum. Bana verilen görevi yerine getiriyordum polis memuru namına. Yargılamam oldu, yıldırı örgütüne uzuv olmaktan cezamı yattım çıktım ama benim için bibi iddiadır. Yıllarca terörde çalışmış, Şırnak’ta arkadaşlarını kaybetmiş biri yerine iddiaları akseptans etmiyorum. Yabansı gelişigüzel şey yapmadım beraatımı temenni ediyorum.” diye niteleyerek konuştu.

Tutuksuz maznun çarkıt komiser yardımcısı İsmail Erçelik, davaya laf 3 tutanakta imzasının bulunduğunu söyledi.

Erçelik savunmasında, iki civar inceleme, tıpkı belirleme tutanağında imzasının bulunduğunu belirterek, “Benim “FETÖ üyeliğinden yargılanıyor olmam turnusol kağıdı kadar olmuş. Orada aklanma aldığımda burada dahi mı aklanma alacağım? Üstlerim haricinde kimsenin talimatıyla hangi gelişim yaptım, ne tutanak tuttum. Vicdanıma hilaf her işi özlük adıma yapmadım. Tuttuğum tutanaklar örgütsel tıpkısı ferman değil. Bu proses başlı başına benim için ukubet oldu. Yeteri büyüklüğünde yorulduğumu, saçlarımın beyazladığını, ihtiyarladığımı düşünüyorum. Beraatımı kâm ediyorum.” dedi.

Duruşma, sair sanıkların savunmalarının alınmasına bitmeme edilmek amacıyla yarına ertelendi.

İddianameden

Poyrazköy davasının asker sanıklarının de aralarında bulunduğu 87 kişinin “müşteki”, Erkânıharbiyeiumumiye Başkanlığının ise “yanlışlık duyurusunda mevcut” namına kayran aldığı iddianamede, FETÖ ile ilgilendiren bir nice davada teşkilat üyeleri veya yöneticileri oldukları gerekçesiyle yargılanan ve kâh dosyalarda hâkimiyet giyen bozuk güvenlik müdürleri Mualla Fuat Yılmazer, Erol Demirhan, Kazım Aksoy, Mutlu Ekizoğlu, Nazmi Ardıç, Ömer Köse, Tufan Ergüder ve Sıkıntılı Atayün’ün yanı sıra sakat Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un tutuklandıktan sonraları Silivri’ye götürüldüğü araçtaki görüntüsüyle gündeme gelen Gafur Ataç’ın üstelik aralarında bulunduğu 68 emanet maznun kendisine bulunuyor.

İddianamede, Poyrazköy soruşturmalarına dayanak dokuma eden adsız ihbarların FETÖ/PDY ortamında “Bilgelik İşlem Mesulü (BİM)” kendisine yer düzlük sivil kişiler ya üstelik direkt sormaca işlemine katılan yahut istihbari çalışmalarda işyar kolluk görevlilerince yapıldığı vurgulanarak, bu nedenle cemi araştırmalara karşın bahis konusu ihbarları yaptıkları öne sürülen hayat ya birlikte kişilerin tespit edilemediği kaydediliyor.

İddianamede, söz konusu soruşturmada tevakkuf aramalarına katılan, bilirkişi raporu ve tespit tutanakları düzenleyen personelin çoğunun ByLock programını kullanmış olmaları, bu kişilerin yeniden FETÖ/PDY’ye ilgilendiren ayrımlı soruşturmalarda karanlık kendisine iş görmeleri üzere hususlar dikkate alındığında, anket ve takip makamında görev kayran kişilerin örgüt hesabına debi ettikleri kanaatine ulaşıldığı belirtiliyor.

Sanıkların hukuka çap başlatılan ve ardışık devam fail, “Poyrazköy” olarak aşina soruşturmalarda etkili görev aldıkları bildirilen iddianamede, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası çıkarılan KHK’ler kapsamında amme görevinden ihraç edilen sanıkların silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısı zarfında bulunarak üstlerinden aldıkları irade ve talimatlar doğrultusunda tahkikat işlemlerine ve öncesindeki hazırlık aşamalarına katıldıkları anlatılıyor.

Sanıklardan bozuk itimat müdürleri Nazmi Ardıç, Mikro Atayün, Ömer Köse, Kazım Aksoy ve Bahtiyar Ekizoğlu’nun hukuka ters başlatılan ve ardışık bitmeme eden “Ergenekon” isimli soruşturmalar kapsamında “Poyrazköy”, “Içeri Gösteri Planı” ve “Amirallere Suikast” yerine tanıdık soruşturmalarda deli dolu şekilde fariza aldıkları belirtiliyor.

İstenen cezalar

İddianamede, 68 sanık üzerine zincirleme olarak “kamu görevlisi yetkisiyle haberleşmenin gizliliğini ihlal, kamu personeli nüfuzu, kuvvet ve hileyle hürriyeti kısıtlılık, beyyine uydurarak iftira ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” kabil suçlardan ceza talebinde bulunuluyor.

Eski inanma müdürü Ömer Köse’nin 11 posta zincirleme halinde “kamu görevlisi yetkisiyle haberleşmenin gizliliğini ihlal” suçundan 22 yıldan 66 yıla, 37 kat “kamu personeli nüfuzu, kuvvet ve hileyle hürriyeti kısıt” suçundan 222 yıldan 777 yıla, 86 el “tutamak uydurarak bühtan” suçundan 129 yıldan 516 yıla ve zincirleme şekilde “amme görevlisinin resmi belgede sahteciliği” suçundan birlikte 6 yıldan 16 yıla büyüklüğünde olmak amacıyla 379 yıldan 1375 yıla kadar hapishane cezasına çarptırılması iddianamede temenni ediliyor.

Benzer suçlardan sakat güvenlik müdürleri Kazım Aksoy’un 280 yıl 6 aydan 1012 yıla, Güçlükle Atayün’ün 223 yıl 6 aydan 1189 yıla ve Oğuzhan Ceylan’ın bile 314 sene 6 aydan 1155 yıla büyüklüğünde hapisle cezalandırılması maksut iddianamede, sanıklardan Abdulkadir Bayat’a 181 yıl 6 aydan 664 yıla, Ahmet Davulcu’ya 126 yıldan 433 yıla, Ahmet Uğurlu’evet 153 yıldan 580 yıla, Bekir Peker’e 195 yıldan 739 yıla ve İsa Akyüz’e de 195 yıldan 739 yıla kadar dam cezası verilmesi öngörülüyor.

İddianamede, sanıklar Ulu Kategorik, Hüseyin Işıldak, Mehmet Özdemir, Mustafa Tezcan Alaç ve Salih Yılmazoğlu’nun “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan, Iş Yıldırım’ın ise “kamu personeli nüfuzu, kuvvet ve hileyle hürriyeti kısıt” suçundan 6 yıldan 21 yıla, 2 kez “tutamak uydurarak iftira” suçundan 3 yıldan 12 yıla ve müteselsil şekilde “amme görevlisinin resmi belgede sahteciliği” suçundan dahi 6 yıldan 16 yıla büyüklüğünde almak üzere 15 yıldan 49 yıla kadar hapisle cezalandırılması talebinde bulunuluyor.

Share: