Macaristan’da cesedi yakılan buğulanmış kadının külleriyle Yalova’da portresi yapıldı! Ressamdan “uç bire bir repertuvar” açıklaması…

Yalova’de aktif Protestan ailenin Macaristan’daki annesi Sara A., 4 ay önceki yaşlılığa tutkun nedenlerden ufuk hayatını kaybetti. İnancı gereği Sara A.’nın camit bedeni, krematoryumda yakıldı. Sara A.’nın vasiyeti üzerine küllerinin bir kısmı çocukları vasıtasıyla Almanya’dahi Tuna Nehri’ne, tıpkısı kısmı bile Türkiye’ye getirilip, İstanbul Boğazı’na döküldü. Tutarık A.’nın Yalova’de aktif kızı ise annesinin hatırasını keyiflendirmek üzere küllerinden portre yapılmasını istedi. Yilbik A.’nın küllerinin ayrımsız kısmı, bunun konusunda ressam Serap Lokmacı’evet verildi. Lokmacı, 15 saatlik çalışmanın ardından Tutarga A.’nın küllerinden portresini yapıp, aileye teyit etti.

“SIRA KIŞMIRI DENEYİM OLDU”

Ilgım Lokmacı, çalışmayla ilgilendiren, “Haddinden Fazla sevdiğim bir arkadaşımın kayınvalidesinin Macaristan’da ölüm ettiğini duydum. Ölen kişinin kızı ve kendisi Protestan. Onların inanışları mucibince cenazeler krematoryumlarda yakılıyor ve külleri kimisi mebde dibinde saklıyor birtakımı kavanozda saklıyor. Bu tamamıyla vasiyetname adı altında yapılan tıpkı özdek. Güç vasiyetinde küllerinin benzeri kısmının Tuna Nehri’ne ayrımsız kısmının de Derbent Köprüsü’ne dökülmesini istediğini belirtmiş. Biz bile mihman olmasını istediğimiz amacıyla kendisinin portresini yazmak istedik. Torunu bu duruma çok sevindi, zira anneannesinden geriye hiçbir şey kalmaması onu üzüyordu. Düpedüz yeryüzü çok sevinen o oldu. 15 saatlik bire bir iş oldu. Bu ahit içre ölen kişinin sevdiği müzik eşliğinde çalıştım. Türkçesi haddinden fazla duygulandım. Genelde ‘Korkuyor musun?’ gibi sorulara maruz kaldım amma hiçbir şekilde korkmadım. Sadece haddinden fazla heyecanlandım. Benim üzere çokça ruh mahmul bire bir emek ve ekstrem bire bir repertuvar oldu. Türkçesi benim amacıyla uç tıpkı çalışmanın içinde tevessül etmek harika bire bir birikim oldu” dedi.

“15 SAAT ELDEN SEVDİĞİ ŞARKIYI DİNLEDİM”

Portrenin imal sürecini bile anlatan Lokmacı, “Çok araştırı yaptım, küllerden daha evvel foto işlenmiş ama formunu bozmadan çalışan önce can olduğumu düşünüyorum. Suyla karıştırılmış evet dahi akrilik boya karıştırılarak işlenmiş portreler var amma formunu bozmadan röfle olarak külleri tuval üzerinde gösteren ilk kişiyim, diyebilirim. Kendisinin sunma sevdiği tempo ‘Somewhere Over the Rainbow’, 15 saattir bu şarkıyla çalışıyorum. Çokça huzur komple benzeri mesai oldu benim amacıyla. Onunla dostça ediyor gibiyim. Ihtisas iki canlı aynı deneyimdi. Onu epey yıllardır tanıyor gibiyim meğerse on paralık yüzünü da görmedim” diye niteleyerek konuştu.

Share: