Terbiye-Sen’den Cumhur Reisi Erdoğan’a Tepki: “Hakları İçin Uğraş Eden ve Taleplerini Savunan Öğretmenleri Misyon Göstermesi, Tezyifkâr İfadeler…

KESK’e merbut Eğitim Bilimi ve Selen Emekçileri Sendikası (Yetişek-Sen), Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğan’ın “Siz yetişek-tedrisat mimarı mısınız, yoksa sokaklarda plaçkacı kendisine dolaşanlardan mısınız” sözlerine aksülamel gösterdi. Yetişek-Sen “Tıpkısı milyonu çok terbiye ve marifet emekçisinin yaşadığı konuşu, sosyal ve mesleki sorunları halletmek amacıyla adım atmayanların, köken sorunlarımızı görmezden gelenlerin, hakları amacıyla savaşım eden ve taleplerini savunan öğretmenleri tasavvur göstermesi, antrparantez onları pejoratif ifadeler kullanması kabul edilemez” açıklamasını yaptı.

Eğitim Bilimi-Sen; Cumhur Reisi Recep Tayyip Erdoğan’ın, zaman Ankara’da düzenlenen ‘20.000 Sarıklı Tayin Töreni’ndeki ” Türkiye’ye dayalı elle tutulur tek projeleri olmayanların yaptığı boykot çağrısı, öğretmenlerimizi siyasi gereç namına kullanmayı amaçlayan ağız ağıza art niyetli bire bir girişimdir. Bırakın çıktı boykotu moykotu falanca, nedir bunlar? Siz yetişek-talim mimarı mısınız, yoksa sokaklarda plaçkacı olarak dolaşanlardan mısınız” sözlerine reaksiyon gösterdi. Yetişek-Sen’in kayıtlı açıklamasında şöyle dendi:

“Ülkemizde tıpkısı süredir yaşanan iktisadi krizin etkisiyle aksiyon ve yaşam koşullarımız ağır sıklet anlamda ağırlaşmıştır. Ister kamuda gerekse özel sektörde çalışan bire bir milyonu çok terbiye emekçisi etraflı süredir insancasına yaşayacak sevap ve eş onuruna layık iş koşulları taleplerini dile getirmekte, çeşitli gösteri ve etkinlikler yapmaktadır.

Özel Kesim Öğretmenleri Sendikası, minimum ücretin de altına düşen ücretlere cebin ‘taban maaş’ talebiyle, hususi okulların yetişek emekçilerine bağan sevap politikası özellikle atılmak için, yasa dışı olmasına karşın cebren yaptırılan 10 mahiye sözleşmeler, güvencesizlik ve mufassal mesailere alın Türkiye’nin birçok yerinden Ankara’ya gelmiş, Milli Yetişek Bakanlığı önünde basın açıklaması yapmak isterken polisin yavaş saldırısıyla karşı karşıya kalmıştır. Hakları üzere savaş fail meslektaşlarımıza polisin zalimce saldırması ve biber gazı sıkarak bazen meslektaşlarımızı gözaltına alması kamuoyunda iri aksülamel ile karşılanmıştır.

“CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN BUGÜN HAKKINI ARAYAN ÖĞRETMENLERİ ‘ÇAPULCU’ KENDISINE SUÇLAMASI İKTİDARIN ÖĞRETMENLERE VERDİĞİ DEĞERİ BİR KEZ ELAN GÖSTERMİŞTİR”

Hususi ekol öğretmenlerinin kamudaki öğretmenlerle bedel ücret kabul etmek istemeleri büyüklüğünde çın ve natürel bir talebin polis güçleri şiddeti ile engellenmek istenmesi açık bir doğruluk ihlalidir ve kabul edilemez. İçişleri Bakanı’nın aracısız tıpkı karı öğretmeni gaye gösteren açıklamaları, akıbet yerine Reisicumhur Erdoğan’ın zaman hakkını arayan öğretmenleri ‘çapulcu’ adına suçlaması iktidarın öğretmenlere verdiği değeri ayrımsız el elan göstermiştir.

Yıllardır dile getirdiğimiz anne taleplerimiz karşılanmamış ve yaşadığımız sorunlara kalıcı çözümler üretilmemiştir. Bire Bir milyonu çok terbiye ve selen emekçisinin yaşadığı ekonomik, içtimai ve mesleki sorunları çözmek üzere girişim atmayanların, soy sorunlarımızı görmezden gelenlerin, hakları amacıyla uğraş fail ve taleplerini savunan öğretmenleri tasavvur göstermesi, hassaten onları pejoratif ifadeler kullanması kabul edilemez. Öğretmenlerimize insancasına yaşayabilecekleri, kalifiye hizmet verebilecekleri çalışma ve hayat şartları yaratılmalı; bunun için birlikte özellikle maaşlar oluşmak üzere mesleksel ve nefer hakları adam onuruna değer düzeye yükseltilmelidir. Kaybedilme noktasına mevrut mesleksel saygınlığın baştan kazanılması üzere somut adımlar atılması gerekmektedir.

“ŞU ÇOK İYİ BİLİNMELİDİR Kİ, DÜNYANIN HERHANGI BIR YERİNDE EĞİTİM EMEKÇİLERİ SİYASİ İKTİDARLARA DEĞİL; HEMEN VE ELDEN BÖLÜT VE ÖĞRENCİLERİNE KARŞI SORUMLUDUR”

Bizler, öğretmenlerin ‘hükümet memuru’ haline getirilmesini, sarıklı ve hoşgörülü atamalarının siyasi torpillerin gölgesinde yapılmasını değil; kalifiye eğitimin nitelikli öğretmenle cins olabileceği gerçeğinden hareketle, mücahede ve hayat koşullarımızın iyileştirilmesini istiyoruz. Şu haddinden fazla gür bilinmelidir ki, dünyanın gelişigüzel durumunda eğitim bilimi emekçileri politik iktidarlara değil; yalniz ve yalniz bölüt ve öğrencilerine cebin sorumludur.  Öğretmenler, uğraş tarihi süresince hiçbir zaman iktidarın husus kulu kaba, imdi de olmayacaktır. Yıllardır ülkenin ciharıyek birlikte fedakarca görev yaparken, aksi yöndeki tüm siyaset, uygulama ve dayatmalara karşın hükümetin değil, halkın öğretmeni koyulmak amacıyla savaş ettiğimiz bilinmelidir.

Yetişek-Sen hemen öğretmenlerin değil, dokunaklı ve sağlıksız koşullarda müteharrik; hakları gasp edilen, ağız ağıza hukuksuz siyasi kararlarla ihraç edilen, filiz ve soruşturmalara maruz küsurat hep terbiye ve bilim emekçilerinin; eğitim hakkından kıymet koşullarda yararlanamayan milyonlarca bala ve gencimizin taleplerinin takipçisi olmayı sürdürecektir. Terbiye-Sen olarak, bizlere dayatılan seçkin nev nahak yere ve hukuksuz uygulamanın, kamu-özel ayrımı yapmaksızın, eğitim bilimi ve veri emekçilerinin birleşik, birleştirme mücadelesiyle kırılabileceğine inanıyor, haklarımız ve geleceğimiz amacıyla bütün yetişek ve bili emekçilerini gelişigüzel mücadeleye nida ediyoruz.”

Share: