CHP Genel Komutan Yardımcısı Ege Ağbaba, Kaynak ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin bakir tutum modeliyle ait “Bunun az buçuk üzücü verici benzeri şekilde geçeceğini hesaplamıştık” sözlerine tepki gösterdi. Ağbaba, “Yani bu dublör isteyerek halkı istismar, halkın canını yakma, halkı bulunmayan ika modelidir” dedi. AKP’ye katılan İzmir Mebus Mehmet Mualla Çelebi’yi eleştiren Ağbaba, “Bizden giderken, Atatürkçülüğümüzü ve laikliğimizi beğenmedi” diyerek konuştu.

CHP Genel Komutan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Ege Ağbaba, CHP Malatya İl Başkanlığı’nda İl Başkanı Enver Kiraz ve partililerin katılımıyla matbuat toplantısı düzenledi. Ağbaba, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin eskimemiş tutum modeline dair, “Bunun biraz biberli donör bire bir şekilde geçeceğini hesaplamıştık. Acının şiddetini artıran madde cidal oldu” açıklamasını ait, “Adeta itirafta bulunuyor. Da isteye insanları yoksulluğa mahkum ettiğini söylüyor. Da isteye enflasyonun yüzde 84’e çıktığını söylüyor. Bile isteye doların 8 liradan 18,5 liralık olduğunu söylüyor. Üstelik isteye 5,9 lira şekerin 26 liraya çıktığını söylüyor. Yani bu menent bile bile halkı istismar, halkın canını yakma, halkı bulunmayan etme modelidir” değerlendirmesinde bulundu.

“MALATYALILARIN CEBİNDEN YAPILIYORSA YASAK, ZEHİR, ZIKKIM OLSUN”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Malatya’ya gelişini değerlendiren Ağbaba, şunları söyledi:

“AKP Genel Başkanı Malatya’ya geliyor. İnşallah Cumhurbaşkanı yerine sonuç gelişi, Malatya’ya yaptığı sonuç görüşme peki. Seçme ahit yoksul torlak Malatyalıların vergileri, paraları çarçur ediliyor. Başta Büyükşehir Belediyesi almak üzere sapık bire bir tutumsuzluk var. Havaalanından Elazığ’a büyüklüğünde cumhurbaşkanının hiç geçmeyeceği yerlere ‘hoş geldiniz’ yazıları takılı. 50’şer metre arayla milletvekilleri, DOĞRU Fırka İl Başkanı, büyükşehir ve özge belediye başkanlarının yetişkin yüce afişleri var. Katlanılamaz ayrımsız israf, billboardların hacısı hocası kapatılmış. Saha asuman afişten geçilmiyor. Buna bizim itirazımız var. Zat ceplerinden yapıyorlarsa ayrımsız özdek demeyiz amma Malatyalıların cebinden yapıyorlarsa o mülk onlara yasak, elem zıkkım olsun. Bütün kurumlar ayaklandırılmış. ‘Cumhurbaşkanına âdem taşıyacaksınız’ deniliyor. Duyumlarımız o dur ki kombinasyon endüstri bölgesindeki fabrikaları arıyorlar iştirakçi getirin diyorlar. Bilcümle Malatya saklık halinde, il belediyelerden araç istiyor. Mevrut AK Fırka Genel Başkanı. Siyasetin yozlaştığı, devletin çivisinin çıktığı, adeta parti devletiyle karşı karşıyayız.”

“MAATTEESSÜF HICAP DUYGUSU KALMAMIŞ”

Yeşilyurt Belediyesi’nin adının geçtiği ‘gri pasaport’ skandalına bile değinen Ağbaba, “Dosyayı okuduk. Maalesef hicap duygusu kalmamış. İçinde 17 bin, 40 bin euro mülk daha çok. ‘Benim haberim yok’ diyordu, belediye başkanının bilgisi var mı, var. Bu işin süresince dünyalık var, kim aldı, Yeşilyurt Belediyesi, şehremini aldı. İçişleri Bakanlığı sormaca izni vermedi. Danıştay halel etti o anket iznini” dedi.

“BELEDİYE ÇALIŞANLARI İŞTEN ÇIKARMAYLA TEHDİT EDİLİYOR”

Reisicumhur Erdoğan’ın Malatya’birlikte yapacağı mitinge belediye çalışanlarının zorla katılmalarının istediğini öne süren Ağbaba, “Uray çalışanları işten çıkarmayla yıldırma ediliyor. ‘Katılım mecburi, fotoğraf çektireceksiniz’ deniliyor. Devlet kurumlarındaki memurlar mitinge katılmaları için zorlanıyor. Onlara söylüyoruz; isteğiniz doğrultusunda mitinge katılmayın. Size tıpkı molekül olursa, yanınızda ego olacağım. Kendi isteğiyle giden gitsin ama zorla götürülüyorsa ve sizin kılınıza kötülük gelirse onların kafasına yıkarım o binayı” ifadelerini kullandı.

“O ŞEKERİ SENİN MİLLETVEKİLİN SATIYOR”

Ağbaba, Malatya Şeker Fabrikası ile ilişkin Şeker Hastalığı-İş Malatya Idarehane Başkanı Nuri Murat’ın bire bir televizyon programında yaptığı açıklamaları hatırlatarak, “Açıklamada, ‘AK Öğür Malatya Mebus Öznur Inmeli buraya benzeri şeker as mağazası kurdurdu sağlıklı olsun. Burada satılan şeker hastalığı, Malatya Şeker Hastalığı Fabrikası’nın şekeri değil’ diyor. Bonjur, o şekeri burada sattırırlar mı? O şekeri senin milletvekilin satıyor. Şeker fabrikalarındaki şekeri, özel fabrikalar alıp stokluyor, sonradan de bindirim gelmesini bekliyorlar” diye niteleyerek konuştu.

“VEKIL ADETA İTİRAFTA BULUNUYOR”

Ağbaba, Kaynak ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin kullanılmamış ekonomi modeliyle ilişik “Bunun biraz dağ verici benzeri şekilde geçeceğini hesaplamıştık. Acının şiddetini artıran husus kavga oldu” açıklamasını hatırlatarak şunları söyledi:

“Adeta itirafta bulunuyor. Bile isteye insanları yoksulluğa mahkum ettiğini söylüyor. De isteye enflasyonun yüzde 84’e çıktığını söylüyor. Da isteye doların 8 liradan 18,5 lira olduğunu söylüyor. Dahi isteye 5,9 lira şekerin 26 liraya çıktığını söylüyor. Yani bu benzer bile bile halkı istismar, halkın canını yakma, halkı yok ika modelidir.”

“ATATÜRK’E ‘İKİ AYYAŞ’ DİYEN BİRİNİN PARTİSİNE GİTTİ”

Ağbaba, AKP’ye katılan İzmir Milletvekili Mehmet Büyük Çelebi’yi kastederek şunları söyledi:

“İsmini vermeyeyim ayrımsız gidi, arlanmaz ayrımsız milletvekili üçüncü partisini değiştirdi, 15 partiyle görüşmüş, en sonraları orada karar kılmış. Cumhuriyet Umum Partisi’nde seçildi bilahare Şehir Partisi’ne gitti. Bizden giderken, Atatürkçülüğümüzü ve laikliğimizi beğenmedi. Memleket Partisi’nden dahi istifa etti ve Atatürk’e ‘iki ayyaş’ diyen birinin partisine organ oldu. Ona yakışan o. Aynı siyasetçiye yakışmayan sözler oldu. Hep Kürtleri kastederek, ‘Onlar 10-15 yavru yapıyor, sen bir yavru yap’ diyor. Böyle aynı devlet adamlığı, siyasetçilik olanaksız” dedi.

“OKUL KANTİNLERİNİ BİR BILE ORAN CEZALANDIRIYOR”

Saylav Ağbaba, okul kantini işletenlerin pandemi döneminde birçok bastırık yaşadıklarını tabir ederek, “Pandemide yer çok kıygın olanların başında meslek kantinleri geliyor. Okullar vabeste olduğu üzere kantinler sadık kaldı, ürünler bozulduğu amacıyla atıldı. Şimdi ekol kantinlerine yüzdelik 60 kira artışı yapılıyor. 2-3 yıldır çöken ekol kantinlerine tıpkı da celal ceza veriyor. Hükümet karar aldı “Kiracıya yüzdelik 25’ten aşkın bindirim yapamazsın” diyor, kendisi yüzde 60 yapıyor” diyerek konuştu.