İmamoğlu: “Devletimizin Makamlarını Dun Çekmeyin. Kızacaksanız, Atadığınız Siyasilere Kızabilirsiniz”

Marifet: OKTAY YILDIRIM – Azrail: YOKLUK KARABAYIR

İstanbul Büyükşehir Uray (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Bilecik’in Bozüyük ilçesinde yapılacak ‘Halas Savaşı Anı Evi ve Reviş Terası’ projesinin asıl atma töreninde, Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğan’ın esbak katıldığı ayrımsız programda Bilecik Valisi Eksiksizlik Kızılkaya’ya aksülamel göstermesini değerlendirdi. İmamoğlu, “Vatandaşlarımızın nezdinde, gözlerinizin içine baka baka sizinle çabucak teyitleşiyoruz. Tığ böyle anlaşıyoruz himmet arkadaşlarımla. Göz hücre anlaşıp, birbirimize nazikâne sesleniyoruz. Anca hor bakıp, ‘Konuş bakayım, sen anca dedin, böyle dedin’ demiyoruz. Tıpkı bile kime fırça atıyorsunuz ki yani? Devletimizin valisi, şusu busu. Böyle yapmayın. Devletimizi küçültmeyin. Devletimizin makamlarını dun çekmeyin. Kızacaksanız, orada atadığınız siyasal aynı-iki kişiye kızabilirsiniz. Seçkin şeyi bilici arkadaşlarınız var; seçimlerde hüngür hüngür ağlayan, iftira atan, kilometreleri karıştıran…” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Halas Savaşı’nın öncü ilçelerinden birisinde olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. İmamoğlu, Bilecik’in Bozüyük ilçesinde yapılacak ‘Kurtuluş Savaşı Andaç Evi ve Tutum Terası’ projesinin temel atma töreninde şunları söyledi:

“BEDAHETEN EVİ, ÖNEMLİ BİR ŞEKIL OLACAK: Bittabi nazik benzeri yurt sevgisi ve bire bir kuruluş sürecinin, fedakarlıkların toprağıdır bu topraklar. O bakımdan buraya nadir bir hizmeti artırmak, benim amacıyla çok kızıl aynı hatıra olacak. Hayatımın yer majör, beni mutlu eden anılarımdan birisi olacak. Bu süreci bizimle beraber tasarlayan ve kurgu olan nadir Bozüyük Uray Başkanıma hepiniz huzurunda ilgiyle teşekkür ediyorum. Herkesin tarihini kasten sorumluk alması gerekir. Mesul yurttaş olacağız, yurttaş olacağız. Ulus olmanın gereğidir bu. Bittabi takkadak hatırlamak yetmez; bilcümle alay malay hissetmeliyiz. Bütün gelişigüzel hissedebilmenin hayat dolu biçimlerini yaşamalıyız. İşte o bakımdan, buradaki bu azimet terasındaki hizmetin içerisinde bulunacak olan hem İnönü Savaşları’nın anlatıldığı hem buranın geçmişinin tariflendiği Ajanda Evi, bu yaşananların ruhlu hissedilmesi için üstelik makro ayrımsız forma olacak.

KIZACAKSANIZ, ATADIĞINIZ SİYASİ KİŞİLERE KIZABİLİRSİNİZ: Say arkadaşlarımın ve müteahhit firma yetkililerine, projenin bütün aşamalarında kırılan ve düzenci olmalarını istiyorum. Vatandaşlarımızın nezdinde, gözlerinizin içine baka baka sizinle yalnız teyitleşiyoruz. Tığ hakeza anlaşıyoruz emek arkadaşlarımla. Yani göz hücre anlaşıp, birbirimize nezaketle sesleniyoruz. Anca kötü bakıp, ‘Konuş bakayım, sen öyle dedin, böyle dedin’ demiyoruz. Gözlerinin içine bakıyorum. Onların de gözü içi gülüyor, benim birlikte gözümün içi gülüyor. Benzeri birlikte kime fırça atıyorsunuz ki yani? Devletimizin valisi, şusu busu. ‘2 kilometre…’ Hakeza yapmayın. Olanaksız. Devletimizi küçültmeyin. Devletimizin makamlarını kötü çekmeyin. Kızacaksanız, orada atadığınız siyasi bir iki kişiye kızabilirsiniz. Gelişigüzel şeyi bilici arkadaşlarınız var; seçimlerde hüngür hüngür ağlayan, iftira atan, kilometreleri karıştıran…

AYAKKABI DEYİNCE AKLIMIZA ÇOK ŞYEL GELİYOR: (Bire Bir vatandaşın ‘Başmak Yalayan..’ sözleri konusunda) Diyemem kim, onu şüphesiz diyeyim; diyemem. Onu tariflerken birlikte diyemem. Ayakkabı deyince aklımıza haddinden fazla husus geliyor…

ABBAS GEÇICI BAĞLASAN DURMAZ: Cumhuriyet Altını, kimsesizlerin kimsesidir, anne kucağı gibidir. Devletin eli, devletin tavrı, davranışı şefkatlidir. Mehabet güçlüdür ama değme bireyin, her vatandaşın arkasındadır. Çap, hakeza aynı şeydir. Fikri hür, vicdanı bağımsız milletvekili nesiller yetiştirme arzusunun başlangıcıdır 1923. O bakımdan emanet bırakılan, atıfet kabilinden olan Cumhuriyet Altını’e müstahak olmamız lazım. Elbette ne eyvah ki, yüz almanak emekle büyütmeye çalıştığımız Cumhuriyet Altını’in bu ana prensibinin dışında, kendisini milletin üzerinde görenler olduğunu yaşıyoruz, görüyoruz. Milli iradeyi gasp etmeye çalışanlar var. Sorarsanız bana, ‘Dün illet Bursa’daydın? Bugün illet Bilecik’tesin? Elbette hizmetlerimiz var, hareket birliklerimiz var. Ama ben, sizlere milletin iradesini gasp edenleri şikayet etmeye geldim. Onlara hep alay malay hesap sormanın gününe, bilcümle alay malay hazırlanmamız gerektiğini anımsatmak üzere geldim. Elbette gani bilelim kim ve biliyoruz ki milli iradeyi gasp etmek isteyenlerin sonu hep batkı olmuştur. Bursa’dahi söyledim, burada de söyleyeceğim: Abbas bulaşan bağlasan durmaz.

AMA’SIZ, FAKAT’SIZ ÇOKÇA ÇALIŞACAĞIZ: Altılı Ganyan Masa, ittifakımız, liderlerimiz, umumi başkanlarımız, siyasetçiler, bizler… Haddinden Fazla çalışacağız ‘ama’sız, ‘fakat’sız. Ama milletçe dahi çalışmamız geçişsiz. Sakın ‘Bu işi onlar yapar’ demeyin; diyemezsiniz. 86 milyon insanımız ayağa kalkacak; Cumhuriyet Altını amacıyla, demokratlık üzere ve hak için büyük bire bir çalışmaya girecek. Güler yüzle, hedefe koşarak, görüş kullanarak, doğruları insanlarla sempatiyle paylaşarak, on paralık kimsenin gözüne dokunaklı gözle bakmayarak. Tıpkı avuç insanın aldattığı, kandırdığı insanlar gibi. Onlara sakın ateş gözle bakmayın.

‘MİLLET KAZANDI’ DİYECEĞİZ: Milletin kazanması gereken tıpkı yolculuk sürecinde ‘Budun kazandı’ diyeceğiz. Zımnında bu yolculuğun 86 milyon insanı neferi olsun istiyoruz. Ayağa kalkalım istiyoruz. Coşkuyla seçime gidelim istiyoruz. Seferberlik günleri zar edelim günlerimizi; amma gülerek, güler yüzle. 14 Mayıs’ta tedbirlerimizi alalım. Memleketi düğün, hezel adına döndürelim. Çocuklarımızın geleceğinin garanti altına alındığı benzeri süreci başlatalım. Gençlerimizin yüzde 85’inin adaletsizlikten yakındığı aynı Türkiye değil, geleceğe umutla baktığı bire bir Türkiye’yi başlatalım. Ülkemizde yoksulluğun konuşulduğu değil, adil paylaşımın olduğu, refahın yükseldiği tıpkısı ülkeyi konuşalım. Haksızlığını, hukuksuzluğun, adaletsizliğin değil, hakkın, hukukun ve adaletin yüceldiği benzeri ülkeyi, bire bir süreci başlatalım. Sizleri bu sorumluluğa davet ediyorum.”

Anne atma töreninin ardından kaymakamlık merkezine güzeşte İmamoğlu, vatandaşlarla bire bir araya geldi.

Esnaf ziyaretinin arkası sıra Bozüyük Belediyesi’hangi giden Adıgüzel ve İmamoğlu, Belediye Reisi Mehmet Talat Bakkalcıoğlu’nun makamında çay molası verdi. Daha bilahare uray binası önündeki meydana çıkan İmamoğlu, benzeri sehpanın konusunda çıkarak, baran rağmen kendisini bekleyen kalabalığa hitap etti. Bilecik ve Bozüyük belediyeleri ile yaptıkları hareket birlikleriyle ait bilgiler paylaşan İmamoğlu, bulundukları bölgenin tarihi önemine ilgi çekti. “Koca Osmanlı İmparatorluğu’nun kurulduğu topraklardayız” diyen İmamoğlu, “Tıpkısı; bu topraklarda filizlenen İmparatorluk, bu coğrafyanın, Anadolu’nun, bu toprakların ve bizlerin tarihini değiştirdi. İki; İstiklal Savaşı’nda işgal altında küsurat memleketimizin tarihinin değiştiği, İnönü Savaşları’nın yapıldığı bu topraklarda belki de o yengi kazanılmasaydı, tığ bugün bu özgürlüğü, bu istiklali ve Cumhuriyet Altını’i yaşayamıyor olabilirdik” diyerek konuştu.

“29 EKİM’DEN ÖNCEKI, 14 MAYIS’TA CUMHURİYET, DEMOKRASİ VE ADALET BAYRAMI YAPACAĞIZ”

“Nasip anıdır haddizatında bu bulunduğumuz topraklarda yapılanlar, yaşananlar” diyen İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ben buradayım. Bunun vesilesi yerine tarifliyorum. Şöyle ki: İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti, Fatih Sultan Mehmet’in emaneti. Dolayısıyla kurulan Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul’un Belediye Başkanı’nı karşılıyorsunuz. İkinci kısmı; işte o İstiklal Savaşı’nı kazanıp, burada başlayan o şişman mücadelenin sonucunda Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran, 5 sene işgalden sonradan İstanbul’u dahi işgalden kurtarıp, milletimize esasen sevimli eden Atatürk’ün çok sevdiği İstanbul Şehremini namına karşınızdayız. Ama size soranlara -iyi niyetle evet dahi ayrıksı niyetle, çok yüce değil- ‘İmamoğlu illet geldi’ derlerse, deyin kim; ‘İmamoğlu haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe alın mücadele yüklemek için, valör mücadelesi vermek için Bilecik’e, Bozüyük’e geldi.’ ve tığ, tarihi tıpkısı dönemden geçiyoruz. Bu tarihi dönemde, Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yılında, yüzüncü yılına yakışan işleri yapacağız. Bire Bir zamanda şişman ayrımsız savaş vereceğiz. Bu uğraş böylelikle, Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yılını, 29 Ekim’birlikte kutlamadan önce, 14 Mayıs’ta Cumhuriyet, demokratlık ve doğruluk bayramı yapacağız.”

“GELECEĞİMİZ AYDINLIK, YÜZÜNÜZ GÜLSÜN”

Milletin iradesini yok sayanların milleti zahir namevcut saydığını, bütün bu arada tanıtlama edeceklerini dile getiren İmamoğlu, şunları dile getirdi:

“Tığ, 14 Mayıs’tan sonraları, bir zaman geçmiş mutlu bir ülkeyi, mutlu bire bir devleti, rahat aynı toplumu, ateş parçası benzeri devleti, canlı vatandaşı, geleceğe umutla vekil gençlere, bu ülkenin pırlanta gibi çocuklarına Türkiye’mizin, bu cennet vatanın hepimizin ortak evi olan bu güzel ülkenin 86 milyon değer yurttaşına bütün birlikte doğrulama edeceğiz. Geleceğimiz entelektüel. Yüzünüz gülsün. Biz, cümle üzere esenlik düşünüyoruz. Göreceksiniz; bu memlekete engel yapanların, bu memleketin huzurunu bozanların, milletin iradesini gasp edenlerin, gasp edenlere müzaheret edenlerin da çocuklarına, gençlerine, onların evlatlarına, torunlarına birlikte iyice ayrımsız ülke çoğaltmak amacıyla mücadele ediyoruz. Bu ülkede, Tanrı şahittir kim, bizler da biliyoruz kim, evlerimizden dahi biliyoruz kim; çocuklarımız çokça anlaklı. Gençlerimiz emniyetsiz müteşebbis, korkusuz, adil. Onlara borçluyuz sevgili dostlar. İkinci yüzyılı, onların müstahak olduğu o adamakıllı fıtratlarını hazır edemezsek, eyvah ederiz. Olanaksız, yapamayız bunu. Onun üzere, Tanrı bizi utangaç etmesin. Bu Cumhuriyet’i kuranlara, Mustafa Kemal Atatürk’e, hepimizin geçmişine, geleceğine utangaç etmesin. Hepinizi haddinden fazla seviyorum. Kayıt olsun kim, saraka veriyorum ki; seçme öz haddinden fazla pir olacak.”

ERTUĞRUL GAZİ TÜRBESİ’NE ZİYARET

Adıgüzel ve İmamoğlu, Osmanlı Beyliği’nin kurucusu Osman Gazi’nin babası ve Selçuklu Uçbeyi Ertuğrul Gazi’nin Bilecik’in Söğüt ilçesinde mevcut türbesini bile ülfet etti. Türbede dua eden Adıgüzel ve İmamoğlu, yılın 365 günü yiğit kıyafetli askerler yoluyla tutulan “korku nöbeti”nin final anına şehadet etti.

Türbe önündeki alanda kendisini bekleyen vatandaşlara kısa benzeri enformasyon özne İmamoğlu, şunları söyledi:

“Bilcümle bu sözlerimi, bilcümle bu duygularımı, tarihimizi değiştiren, tarihsel yolculuğumuzu değiştiren Osmanlı İmparatorluğu’nun kurucusu Osman Gazi’nin babasının türbesinin önünde söylememin, Şeyh Edebali’nin topraklarında söylememin ayrı tıpkı yeri, kıymeti vardır diyerek düşünüyorum. Sizler bana bunu söylettiniz. Buradaki hanımefendilerden, o iyicene gözlerinden, o domuzuna dillerinden bana dua etmelerini istiyorum. Burada bulunan beyefendilerin, efdal adaletle, kibirli, yalman duruşlarıyla, bu ülkenin evlatlarına iyice tavsiyelerde bulunmalarını, bizi kollamalarını istiyorum. Onların o yürekleri, bu memlekette çok zorlukları aştı. Aşmaya bitmeme etsin. Çocuklara, gençlere, özellikle hayata dair büyük amal başarma arzusunda olan müteşebbis yaştaki hanımefendilere, beyefendilere üstelik diyorum kim; cesur olun, yolunuzdan hiç vazgeçmeyin. Hep alay malay çokça iyice işler başaracağız. Bütün kötülüklerin, bütün gereksiz akılların, bizi çalışır fail abes işlerin, o boş işleri uyduranların yaptıkları kirleten ve bühtan atan dillerin tıpkısı daha bu memlekette olmamasını hep gelişigüzel sağlayacağız. ve günün sonunda Cenabıhak’ın izniyle, 2023 yılında, 29 Ekim’dahi, Cumhuriyet’i kutlamadan evvel, 14 Mayıs’ta Türkiye Cumhuriyet’i, demokrasisi ve adaleti amacıyla bilcümle alay malay küçümseme yapacağız. Gelişigüzel husus çok sunturlu olacak.”

BOZÜYÜK’ÜN HALAS SAVAŞI’NDAKİ TARİHİ MİSYONU YANSITILACAK

Halas Savaşı’nda günindi cephesinin önceki karargahlarından Bozüyük’ün tarihi misyonunu yansıtacak ‘Bozüyük Seyir Terası ve Ajanda Evi’ İBB ve Bozüyük Belediyesi hisse senedi birliğiyle hayata geçirilecek. Kuruluş, toplanmış bin 533 metrekare proje alanına sahip olacak. Yapı, arazide eğime yalçın şekilde kurgulandı. Eğime batmış kurulu olan yapı, Kurtuluş Savaşı’nı, alelhusus İnönü Savaşları’nı anlatan “Yadigâr Evi” adına tasarlandı. Yapının araziye batak stili ile ortaya sâdır bina teraslar, tempo ve oturma alanları namına değerlendirdi. Eğime saplanmış kütlelerin arası kotlandırılarak, habitat ve amfitiyatro alanı oluşturuldu.

Share: