Kazdağları Ekoloji Platformu, Cengiz Ana Ortaklık’in Halilağa Bakır-Kızıl Madeni’ne alın açılan davanın duruşması öncesinde Çanakkale Adliyesi uğrunda; “Proje, Kazdağı ekosistemi ortamında devasa bire bir alanda yıkıma etmen olacak, 200 metre derinliğinde ölüm çukurları anahtar, 3 köyü haritadan silecek” açıklamasını yaptı. Ülkü, ileri ayrımsız tarihe ertelendi.
Cengiz Holding’in Halilağa Bakır-Zer Madeni’hangi karşı açılan davalar, Çanakkale 1. İdare Mahkemesi’nde bugün görüldü. Belde dernekleri ve meslek örgütleri, murafaa öncesinde Çanakkale Adliyesi uğrunda basın açıklaması yaptı. Kazdağları Ekoloji Platformu namına açıklamayı okuyan Ayşe Gökçe Börü, şunları söyledi:
“ENERJİ VE MADEN ŞİRKETLERİNE KARŞI SAVAŞIM VERİYORUZ”
“Dünya üstünde biyolojik çeşitliliği ile sınırlanmış ekosistemlerden biri olan Kazdağları’nın hangi yazık kim Yüzde 79’u madenlere ruhsatlandırılmış durumda. Yörede dinç bizler çoğalan dirim alanlarımızı, seçkin kalem kâr ve sebzenin yetiştiği tarım topraklarımızı, kurdu kuşu sincabıyla Kazdağları’nda zinde canlıların yaşam hakkını yüklenmek üzere erke ve beyaz zehir şirketlerine cebin savaşim veriyoruz. Bu şirketlerden biri olan Cengiz Ana Ortaklık, Kazdağları ekosistemi süresince devasa bire bir alanda yıkıma amil olacak, 200 metre derinliğinde ahiret yolculuğu çukurları anahtar, 3 köyü haritadan paspas ve kimyevi zehirlerle yakınındaki değişik köyleri üstelik yaşanmaz hale getirecek, akarsu kaynaklarımıza el koyacak 87513 icazet nolu Halilağa Bakır Madeni projesindeki ısrarına bitmeme ediyor. Halkın yekpare itirazlarına, toplanan binlerce imzaya ve veri insanlarının damarı bozuk görüşlerine rağmen projeye geçtiğimiz yıl vekâlet yoluyla ÇED müspet kararı verilmişti.
CENGİZ HOLDİNG’E ÜÇ AYRI DAVA
Proje ile ilişik üç ayrı sav açıldı. İlk sevgili, yörede dinç ve yeryüzü saf hakkı sağlıklı benzeri çevrede gitmek olan 81 vatandaş ve Kazdağı Tabii ve Kültürel Varlıkları Himaye Derneği, Çanakkale Tabip Odası, İnsan Hakları Derneği Çanakkale Şubesi, Ayvalık Beğeni Derneği, Veli ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği, Gülpınar Sürdürülebilir Dirim Derneği eliyle açılan ülkü. İkincisi Ana Konu Vakfı ve Kampana Belde Derneği tarafından, üçüncüsü ise Çevre Mühendisleri Odası ve Tarım Mühendisleri Odası yoluyla açılan davalar. Bahis Konusu davalarla ait eksper keşfi, ANA KONU ve Kampana Çevre Derneği davası üzerinden yürütüldü. Bilirkişilerin bahis konusu alanda yapılacak projenin tabii ve kültürel yaratıklar üstünde vurdumduymaz dönüşsüz tahribata sebep olacağı ve ÇED Müspet kararının hukuka hilaf oluşu yönünde verdikleri fikir sonucunda, Çanakkale 1. İdare Mahkemesi TEMA davasında ve odaların açtığı davada 17.06.2022 tarihinde ‘yürütmeyi durdurma’ kararı verdi. 81 vatandaş ve 6 kurumun açtığı davada ise, henüz geçmiş mahkemeye sunulduğu halde nizamname, tapu isteme kadar nedenlerle süreç uzadı ve muhtemel yürütmeyi tevkif kararı fakat 20.10.2022 tarihinde verildi. Hangi efsus ki bu davada, halkın metin ayrımsız çevrede yaşaması amacıyla mücadele fail Otacı Odası ve İHD ile üç vatandaş hukuksuz yere sav açmaya türedi sayıldı. Fakat ortaklık, 2009/7 sayılı genelgeden bilistifade, yürütmeyi tevkif kararına medar olan kâh hususlarla ilişik ÇED raporunda revizyon yaparak Çevre Kentçilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na yeniden başvurdu ve bahis konusu proje üzere 13 Ekim 2022 tarihinde baştan İnceleme Kıymetlendirme Komisyonu toplantısı yapıldı.
“KÜMÜLATİF ETKİ DEĞERLENDİRMESİ NAMEVCUT”
Bugün Cengiz Ana Ortaklık’in yadımlama projesine alın açılan üç davanın dahi duruşması yapılacak. İklim krizinin etkilerini gördüğümüz, kuraklık çekmeye başladığımız ve azık güvenliğimizin tehlikeye girdiği bu dönemde sağlıklı bire bir yakınlarda kişi hakkı, benzeri şirketin ocakçı amacıyla feda edilemez. Kazdağları’nın korunması, ati kuşaklara, çocuklarımıza ve bu topraklarda yaşam hakkı olan bilcümle canlılara borcumuzdur. Şirketin ÇED raporunda, bölgede kayran düz madenî madencilik projelerinin amil olacağı birikmiş etkilere değinilmemiştir. Ayrıca, ÇED raporu süresince maden amacıyla su alması planlanan Hacıbekirler 1 ve 2 göletlerinin projelerine ve kasaba etkilerine vadi verilmemiştir. Göletler için DSİ ile tören düzeni hazırlığı zarfında olduğu ve Belde Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bile göletler üzere nitelik dışı kararı verdiği bilinmektedir. Oysaki ÇED bire bir bütündür ve parçalanmamış projeyi kapsamalıdır. Antrparantez mahkemenin yürütme kararına rağmen şirketin söz konusu göletleri en gelişmemiş zamanda inşa etme konusunda ısrarcı davrandığı görülmektedir. Yürütmeyi tevkif kararı, Kazdağı Saf ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği yoluyla Çanakkale Valiliği, Çevre Kentçilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve DSİ’ye gönderilmiş olup bahis konusu proje ile ilişik yekpare işlemlerin durdurulması, protokollerin halel edilmesi istenilmiştir.
“YAŞAM ALANLARIMIZDAN, KÖYLERİMİZDEN VAZGEÇMİYORZ”
Bölgede pahal ayrımsız su sıkıntısı yaşanmaktadır. Köylerin içmece suyu kaynakları proje alanında kalmaktadır. Antrparantez, söz konusu göletlerin bölgenin tarım arazileri amacıyla kullanılması gerekmekte iken Cengiz Holding tarafından halk vazolunmak istenmektedir. Söz Konusu göletler için su tedarik etmek için Büyükbaş Çayı’ndan derivasyon kanalı ile akarsu alınmasının planlandığı bilinmektedir. Kocabaş Çayı nesli hırs altındaki akarsu samurlarının hayat alanı ve 55 köyün de akarsu kaynağıdır. Halihazırda Odaş Kampana 2 Isıl Santrali bile pompa kurarak Kocabaş Çayı’ndan suyu çekmektedir. Çekilen suyun miktarı haddinden fazla fazladır ve civar halkına su kalmamaktadır. Geçtiğimiz 2021 yılı yazında Çan ilçemiz iri bir su krizi yaşamıştır. Kocabaş Çayı’na erke ve beyaz zehir şirketlerince el konulması akseptans edilemez. Bilirkişilerin raporlarında belirtildiği kadar projede kullanılacak su miktarı yörede kırıcı tıpkı susuzluk yaratacaktır. Umuyoruz ki duruşma yaşamdan yana karar verecek ve bilirkişilerin bile belirttiği kadar Kazdağları ekosisteminde natürel ve kültürel mevcudat üzerinde hoşgörüsüz dönüşsüz yadımlama yaratacak Halilağa Bakır Madeni Projesini bozma edecektir. Cengiz Holding’in karı uğruna namevcut etmeye çalıştığı yaşam alanlarımızdan, köylerimizden vazgeçmiyoruz. Kazdağları evimiz, beyaz zehir projeleriyle kodes deşik edilerek yok edilmesine müsaade vermeyeceğiz.”
Maden ile alakalı tepkisini dile getiren tıpkısı karye sakini ise, “Bizim köyümüze beyaz zehir cereyan etmek isteniyor. Biz beyaz zehir istemiyoruz, bizim köyün elhak taşı toprağı değerli. Biz değerli istemiyoruz. Bizim birey alanımızı yok etmesinler. Tığ hayvancılık yapıyoruz. Biz madencilik istemiyoruz” dedi.
Kasaba örgütlerinin avukatları, mahkemenin ati bir tarihte değişmeyen vereceği bilgisini verdi.
