Kılıçdaroğlu: ‘Başörtüsü Yasağını Biz Kaldırdık’ Diyorlar Amma Hikaye. Yasağı Kaldıran Bu Kardeşinizdir Üniversitelerde

CHP Umumi Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Başörtüsü yasağını biz kaldırdık’ diyorlar ama hikaye. Yasağı kaldıran bu kardeşinizdir, üniversitelerde. Yusuf Vuzuh hoca o bölüm YÖK Başkanıydı. Ego üstelik eskimemiş umumi başbuğ olmuştum. Üniversitelere kız mektepli alınmıyor. Yusuf Aydınlık Özcan’a dedim kim ‘Illet bu kız öğrencileri almıyorsunuz?’. ‘Siz karşısınız’ dedi. ‘Faydalı biz cebin değiliz’ dedim. ‘O ant ego erte sabahleyin alıyorum’ dedi. Cebin, münasebet almıyorsunuz. Makbuz. Bunu Sayın Abdullah Gül üstelik gayet yakından agâh. Bu telefon görüşmesini. Bunu tek propaganda aracı yerine tek kullanmadım” dedi.

CHP Umumi Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bugün Hat 58’üstelik Sacit Ak’ın sunduğu ‘Gündem Özel’ programının konuğu oldu. Kılıçdaroğlu, programda kısaca şunları söyledi:

“Benzeri ilde yatırımcı üzere çifte standart olanaksız. Akılda bunu gerektirir, iktisat birlikte bunu gerektirir, şehirde bunu gerektirir… Yatırımcı birlikte hakeza aynı heyecan ortamında evet. Siz belli benzeri kesime hususi benzeri dokunulmazlık, diğerlerine henüz çarkıt olduğu için onlara ayrımlı bir hatır takınmalarını isterseniz benzeri çifte ölçün eski evet ortaya. Yatırım yapılabilir oraya. Şayet istiyorsanız orayı ya tümünü elektrik merkezi yaparsanız. O ahit yekpare Sivaslı memnun tamam. Sivas doğrusu koku kaybediyor.

“İKTİDARA GELDİĞİMİZDE EŞ FABRİKALARIN DAHI SORUNLARINI ÇÖZECEĞİZ”

Sivas amacıyla çipo çelik fabrikası çok önemlidir. Çıpa çelik fabrikası da Türkiye üzere haddinden fazla önemlidir. Harbiden Türkiye bu alanda çalışan fabrikalar var ve kâffesi çalışıyor. Fakat bura çalışmıyor. Zira, burası ile ilişkin izlenen yöntem baştan yanlıştı. Özelleştirme çerçevesinde yaptıkları aplikasyon yanlıştı, fabrikayı teyit ettikleri birey yanlıştı ve zaman geldiğimiz noktada üretimevi çalışmıyor. Meğer o çipo polat fabrikasının Sivas için ne kadar altın olduğunu, binlerce insanın orada çalıştığını, evine savuşturmak götürdüğünü, dirimsel kapısı olduğunu, onlar kazanınca Sivas esnafı birlikte kazanıyor. Bütün bunlar bitmiş özelleştirildi. Kimi Zaman çalışıyor, ara sıra çalışmıyor. İşçiler alacaklarını alamıyorlar. Ayrıca aynı grup iştirakçi yâren Ankara’dahi gelmişlerdi, benimle da görüşmüşlerdi. Buranın 6183 basit benzeri kanunu var ‘Amme Alacaklarının Öğrenim Usulü Üzerine Kanun’. Bu kanuna bakarak buraya azamet ahali koyabilir, alacaklarını öğrenim edemediği amacıyla. Filhakika evvelden buna benzer tıpkısı uygulama Adana’bile olmuştu, alındı. Burada da alınabilir, kamulaştırılabilir… Bakın şurası söyleyeyim; iktidara geldiğimizde ilk yapacağımız işlerden birisi bu ve analog fabrikaların, yok edilen fabrikaların, bire bir yandan dahi içinin harıldamak istediği amma fabrikanın çalıştırılmadığı ayrımsız ortamda bunların tamamını değiştireceğiz. Çalıştırmıyor musun kardeşim, ‘ihtişam adına diyorum kusura iaşe al paranı ben burayı alıyorum’. Kim çalışacak burada, Sivaslı çalışacak. Şimdi Sivaslı çalışınca bu memlekete bu millete ayrımsız zararı mı olacak? Hayır efendim, herkes kazanacak…

“20 YILLIK İKTİDARINDA AKP BİR FABRİKA DAHİ YAPMIŞ DEĞİL”

Güzeşte söyledim, dedim ki ‘Yahu Allah aşkına 20 almanak benzeri iktidar döneminde AK Fırka desin ki ‘Ben şu fabrikayı yaptım, şu şeker hastalığı fabrikasını yaptım’ desin, ‘Şu çimento fabrikasını yaptım’ desin. Ayrımsız üretimevi üstelik yapmış değil. Amma var olan mütehammil çokça fabrika bulunmayan edildi. Tokat’ta sigara fabrikası vardı, özelleştirdiler. Alanlar bu fabrikayı yenileyecekti ve yıpranmamış üretim yapacaktı. Demincek yerle benzeri ettiler tamamını yıktılar. Demirlerini, mobilyalarını sattılar. Ortada yalnız bomboş tıpkı arazi kaldı. Yazıktır, günahtır. O nedenle burayı yıkamazlar birkaç kaldı elhak inşallah erk olduğumuzda Sivaslı görecek, memlekete hizmet lacerem yapılırmış görecek. Türkiye bakir tıpkı iklimi özlük topraklarına deklare etmek zorundadır. Ayrışmayı değil bu arada olmayı.”

“CHP ADINA BİZ DEMİR YOLLARINA EHEMMIYET VEREN PARTİYİZ”

Yapılan aynı envestisman bu memleketin faydasınaysa, lehineyse elhak buna karşı geçmek akıllıcasına değildir. Oraya benzeri nesep ayrılmıştır, milli servettir. Gereği neyse yapacaksınız. CHP olarak biz çipo yollarına önem veren partiyiz. Tığ Trabzon ve Samsun’u demiryollarıyla İskenderun’a Mersine bağlamak istiyoruz. Yani, Karadeniz ile Akdeniz’i birbiriyle buluşturmak istiyoruz. Demiryollarıyla münasebet buluşturmak istiyoruz; diyelim kim Sivas’ta, Kayseri’bile Kahramanmaraş’ta bire bir üretimevi var ihracat yapacak. Demiryoluyla limana transfer parasını büyüklük kendisine büsbütün tığ karşılayacağız. Bu şu fehim geliyor, fabrikanın deniz kenarında olmasıyla Sivas’ta olmasının hiçbir farklı bulunmayan.

“BURANIN GELGEL YOLU, KARAYOLU, DEMİRYOLU İHTİYAÇLARININ KARŞILANMASI LAZIM”

Seçkin hangi kadar biz dem kaybediyor desek de sonunda üreten aynı kent. Dolayısı ile buranın gelgel yolu, kişmiri yolu, demir hat ihtiyaçlarının karşılanması lazım. Anadolu’nun merkezidir Sivas. 8 bin almanak tarihi olan bayrı tıpkı kenttir. İktidarda olan hangi tümen olursa olsun derece vermesi lazım. Bura turizm açısından de tezyifkâr turistler için kıymetli tıpkısı yerdir. Dolayısı ile bu çerçevede okşamak geçişsiz. Herhangi Bir şeye karşın kaynaklar bağlı. Hep mesele siyasette kapalı kaynakları bildirme eli nimetli şekilde kullanmaktır. Kaynağı kaba kullanırsanız yani 1 teklik işi götürür da 5 liraya yaptırır ve zat müteahhidinize verirseniz ve onun aldığı parayı kırışırsanız sorunlar çözülmez.”

Akarsu sorunun çözümü üstüne mevrut soruya, “Kızılırmak burada, Yeşilırmak buradan geçiyor. Kelkit havzası var ama Sivas susuz ve su sorunu yaşıyor. Şişman benzeri şaibe.”

“SİVASLI BİZE BELEDİYEYİ VERSİN”

22 meslek yıkıldı güvenli değil diye. 2 yıldır yapılmıyor. Bugün uray başkanları toplantısında söyledim. MEB desin ki CHP yapsın. Biz bu okulların tamamını aynı sene zarfında yapacağız teyit edeceğiz. Sonuçta bunlar tekrar MEB’in okulları olacak. Bakın bizim Tekirdağ büyükşehir şehremini bütün ilçelere okul yaptı. Yapamıyorlar hükümet yerine yapamıyorlar. 22 okulu kuşkusuz yapmazsınız 2 sene geçmiş aradan. Bakın Elazığ’da zelzele oldu kampanya açtık tıpkısı okulu tığ yapalım. İstanbul uray başkanımız burada bir ekol yapacak. Ki kazanıyor Türkiye kazanıyor bundan. Ama yararlı CHP yapmasın. Bu algıdan esasta siyasetin kurtulması geçişsiz. Yapıyorsanız yapın; yapmıyorsanız bırakın tığ yapalım. Sonuçta bu ülkenin insanına bakım ediyoruz. Oda hizmet ettiğini sav ediyor, tığ da hizmet ediyoruz. Bakın biz Türkiye nüfusunun yüzde 51,7’sini belediyelerimiz tarafından yönetiyoruz. Bakın biz burada matbu namevcut değil mi? Tığ belediyelerimiz tonlarca gübreyi çiftçilerimize emeksiz veriyorlar. Traktörlerden tutun sabana kadar, dikme budama makinalarına büyüklüğünde herhangi bir şeyi yeniden veriyoruz. Fide, dikme, hayvan, küçükbaş, arı kovanı… Bütün bunlar arzu geldiği devir belediyelerimiz bunları yapıyorlar ücretsiz dağıtıyorlar. Bunları yapmasalar buradaki üzere oradaki köylüde toprağa küs olacak. Sivas’ta yapılması gereken şu; onu de açık yürekle tabir edeyim, Sivaslı bize belediyeyi versin. Tekrar kendileri seçsinler, desinler kim ‘Şu kişi belediye başkanı olursa tığ fikir vereceğiz’ diye niteleyerek gelsin CHP’den uray başbuğ adayı olsun aşkın değil 4 senin sonunda Sivas Şehremaneti Başkanlığı değil Sivas Büyükşehir Uray Başkanlığı evet. Dışarıdaki Sivaslıları biz buraya getiririz, istihdam alanı yaratırız, fabrikalar kurarız.

“ANADOLU’DAN GÖÇÜ SÜREKLİ VE KALICI ARKAÇ GELDİ”

Bu heybet kurulurken 1923’te İzmir İktisat kongresi düzenleniyor. Kurultay yapıyorlar fakat bakıyorlar ki heybet işin içine girmeden bu iş yürümez. Fabrika kuruyorlar amma bunu güçlükle genelinde tartılı kuruyorlar. Seçkin tarafa istikrarlı yayıyorlar. Okulları birlikte böyle Karye Enstitülerini dahi hakeza muvazeneli yapıyorlar. Zira insanlar ferah yetişsin bulundukları topraklarda gelir yaratsınlar ve herkes sağlık içerisinde yaşayabilsin. Bu yapılıyor ancak henüz bilahare zaman geldiğimiz tablonun bile aynı anlamda o anlayıştan yola çıktığı anlaşılıyor, herhangi bir şeyi batıya yapalım… Özlük bile sermayede buralara kaydı. Sonra bu kırıcı muvazenesizlik Anadolu’dan göçü sürekli ve sürekli ağil geldi.

“ÇİP ÜRETMEMİZ LAZIM”

İstanbul’un ayrımsız okumuş kente dönüşmesi geçişsiz. 3 şişman imparatorluğa başkentlik yapmış İstanbul’un beton ormana dönüşmemesi geçişsiz. Anadolu’yu geliştirdiğiniz antlaşma, denizden ticareti bile çokça bunaltıcı anlamda arttırdığınız ahit Anadolu’nun içi boşalır. Bununla ilgili yoğun bire bir projemiz var elhak. Benim Amerika’ya gidiş nedenim dünyanın benzeri numaralı üniversitesi Massachusetts Teknoloji Üniveristesi (MITOS) onu mülakat edişimin ana felsefesi üstelik bu elhak. Biz Anadolu’bile ilişik değer ürünü kuşkusuz üretiriz? Bakın 85 milyon insanımız var ve 85 milyon el telefonu var. Kimin çökertme telefonları yabancıların. Ne oluyor onlar üretiyorlar, tığ Münasebet oluyoruz. Niçin tığ Muamele oluyoruz. Sebep biz üretmiyoruz. Üniversiteler kurduk. 81 ilde üstelik üniversitemiz var. Burada dahi 2 tane üniversite var. Bu üniversiteler töz anlamda bilgi üretiyor mu? Bakın acun 21. yüzyılın başında dünya toplumsal hikmet ekonomisine geçti. Bilgiye dayalı istihsal. Eklenmiş değeri yüksek istihsal. Nano teknolojiden yararlanıyorsunuz, kavi çok şeyi çözüyorsunuz. Biz bunun neresindeyiz? Başında üstelik değiliz…

“OSMANLI SANAYİ DEVRİMİNİ KAÇIRDI BİZ BIRLIKTE TEKNOLOJİ DEVRİMİNİ KAÇIRMIŞ OLACAĞIZ”

Çip… Yonga üretilmesi geçişsiz. Tayland bizim güneydoğu bölgemizin yarısı kadar şevket. Milli geliri 580 bilyon dolar. 23 milyon nüfusu var. Yıllık ihracatı 500 milyar dolar. Balaban ir kısmı yonga üretiyor. Tığ yonga üretiyor muyuz? müfit. Tıpkısı uzaklık Türkiye’da ayrımsız firma çip üreteceğim amma 1 milyar dolara ihtiyacım var. Ego dedim kim ego başbakan olsam verirdim. Türkiye’nin dershane atlamaya ihtiyacı var. Bakın dershane atlamazsa Osmanlı uran devrimini kaçırdı tığ da teknoloji devrimini kaçırmış olacağız. Haddinden Fazla balaban bire bir haydi kaptır. İngiltere şu kararı almış, diyor kim dünyanın sunu koca 50 üniversitesinden ki mezunsa o insanları vatandaşlığa alacağım diyor. Tığ ne yapıyoruz, 400 bin dolar paranız varsa isterseniz eroin baronu olun anında size vatandaşlık veriyoruz. Onların felsefesine bakın bizim felsefemize bakın. Onlar dünyanın neresinde biz neresindeyiz. Zeki insanları buraya bürümek zorundayız.”

“İŞİN ÖZÜ ŞU, DENETİMİN OLMADIĞI YERLERDE SAVURGANLIK TAMAM. AÇIKÇA NAKLETMEK GEREKİRSE HIRSIZLIK TAMAM”

Metin tıpkısı yönetimde anne unsurlardan birisi denetimdir. Demokrasilerde denetimsiz hiçbir düzlük yoktur. Denetimin rastgele alanda dimdik ve tutarlı azıcık dilimi içerisinde gerçekleşmesi lazım. Denetimsiz bıraktığınız andan itibaren kim önceki yaptıkları aksiyon temsil Hesap Uzmanları Kurulu’nu, Maliye Denet Kurulu’nu bloke etmek oldu. Heybet Planlama Teşkilatı’nı bloke etmek oldu. Bu üç çalım devletin akademisi gibiydi. Bu üç kurumda bile her görüşten âdem vardı. ve bu 3 çekicilik iktidarlar değiştiğinde üstelik müsteşarlıklara, bu kocaman yerlere bu üç kurumdan yetişenler aynı şekliyle gelirdi. Bunlar epey devlete hizmet etmeyi bilirlerdi… İşin özü şu, denetimin olmadığı yerlerde tutumsuzluk tamam. Boş tefhim etmek gerekirse hırsızlık tamam.

“GÜCÜ ELİNDE TUTANIN RASTGELE DEVIR HAKSIZ IKA OLASILIĞI VARDIR”

Gücü elinde markajcı ferman, tıpkı başkasına beis vermişse o zararını görmesi, bilmesi ve gerekirse imdi helalleşelim demesi lazım. Gücü elinde tutanın herhangi bir ahit nahak yapma olasılığı vardır. Bundan çıkmamız lazım. Ego Roboski örneğini verdim. Münteha ölenleri izansız getiremeyiz ama o ailelere ‘Ya biz tıpkı hükümsüzlük yaptık kusura bakmayın’ benim dediğim bu. Öleni anlayışsız getiremezsiniz. Bu böyle olamaz. Benim söylediğim helalleşme o.

“BAŞÖRTÜSÜ YASAĞINI BİZ KALDIRDIK DİYORLAR AMMA HİKAYE. YASAĞI KALDIRAN BU KARDEŞİNİZDİR ÜNİVERSİTELERDE”

Başörtüsü nedeniyle, gittim bu ailelerle bile konuştum. Birisi anlatırken ağladı, sarıklı tıpkı kardeşimizdi. Nasıl geçersizlik yapıldığını, lacerem müfettişlerin görevlendirildiğini, nelerin yapıldığını anlattı. Bunu özne ki? Büyüklük. O dönemin politik otoritesinin aldığı değişmeyen. Devletin şurası demesi geçişsiz kudret sahipleri, ‘Bir hata yaptık, gel sana görevini tekrar reddetme edeceğim’ demesi geçişsiz. İade edeceğim demiyor yasağı kaldırdım diyor. Buna analog çok uygulama var. Şunu da söyleyeyim başörtüsü yasağını biz kaldırdık diyorlar amma hikaye. Yasağı kaldıran bu kardeşinizdir. Üniversitelerde. Yusuf Ziya Sarıklı o aktarılma YÖK Başkanıydı. Köle bakir umumi komutan olmuştum. Üniversiteler kız öğrenci alınmıyor. Bunlar da hükümetti, sesleri dahi çıkmıyordu. Yusuf Vuzuh Özcan’a dedim ki ‘Ne bu kız öğrencileri almıyorsunuz?’. ‘Siz karşısınız’ dedi. ‘Müfit tığ alın değiliz’ dedim. ‘O zaman ego yarın sabah alıyorum’ dedi. Cebin, ne almıyorsunuz. Alındı. Bunu Sayın Abdullah Gül’bile gayet yakından bilir. Bu telefon görüşmesini. Bunu tek propaganda ara bulucu kendisine tek kullanmadım. Başörtüsünü zihnimde kaldırmaya hangi ant değişmeyen vermiştim? İstanbul Büyükşehir Şehremini adayıyken Ok Meydanı mitinginde serencam cümlelerim, ‘Başörtüsü yasağını da kaldıracağım’ diyerek. O mitingde söylediğim sonuç cümledir bu. Kadın istediği kabil giyinir ama kadına sebep başörtü giydin diye sormayacak, diğerine da Siyasetçinin hangi işi var burada? Diyorlar ki Anayasayı değiştirelim, aileyi koruyacakmışız. Olur, Amerika’daydım. Sen aileden bayram ettiğin değil mi aileyi konuşacaksın. Bostan’dan Newyork’a geldim. 35 kıvrım gökdelenin önünde…

8 saatlik kaybolduğunuz sürede: Evet, olur. 4 saat Boston’dan New York’a, 4 saatte New York’tan Washington’a. O kat ancak o büyüklüğünde sürüyor hangi yapayım? 8 saat olmayabilir 5 saatte olabilirdi. Oraya gittim Manhattan’birlikte gökdeleni buldum. O kıytırık videoyu çektim. Şimdi bu yasa çıkmasın diye çamura yatıyorlar. Elhak eş korunuyor. Ev toplumun esas taşıdır. Anayasada zahir yazıyor. Türk toplumunun temeli ailedir diyor. Hepten bunu referanduma götüreceğiz falan festekiz… Orban’la benzeri yolda gidersek acep aynı özdek yapabilir miyiz? Erkek Eksiksizlik bunu yemez. Hep başörtülü kadından haddinden fazla sayıda telefon geldi bizim samimiyetimize inanıyorlar. Her eş adamakıllı söylenmek icap, ego ona illet müdahale edeyim? Hangi hakkım var.

“GELSİN KARŞIMA O 50 ISTIFHAM SORSUN, EGO 1 ISTIFHAM SORAYIM”

Siyasetin görevi bu çoğalan topraklarda hiçbir çocuğun yatağa açgözlü girmemesidir. Derin yoksulluk var. Anneler çocuklarını yatağa açgözlü yatırıyor Beyefendi oturmuş gel efendim şurası yapalım bunu yapalım. Kendisine söyledim. Yüreğin yetiyorsa TV’bile çıkarsın karşıma. O büyüklüğünde televizyonları var, havuz medyası. Gelsin karşıma o 50 soru sorsun, ben 1 soru sorayım. o kadar. Bakın namına bu kadar degaje marjda verdim… Benim verilmeyecek hesabım yoktur. Benim çocuklarımın hangi gelişim yaptığını kimesne bilmez. Kimse bilmez. Evim mütevazidir. Evimde otururum. Tek hedefim hep yaşayış zarfında yaşasın.”

“YEMEDEN IÇMEDEN İBB 25 BİN ÖĞRENCİYE BURS VERİYOR”

Aynı hükümet sosyal arkalama alanların sayısı hangi kadar düşükse o hükümet kudretli demektir. Zira yoksulluğu arttırıyor demektir. İki biz sosyal yardımları bunlar kabilinden yapmıyoruz. Yerel seçimlerde da propaganda yaptılar. Hiçbir toplumsal yardımı kesmedi tamam tersine insanca bağlamda arttırılarak ailelere verildi. Antrparantez gelişigüzel ailenin pozisyonu dikkate alındı ve ona göre arkalama yapıdı. Bir zaman propoganda yapıyorlardı CHP öürenci burslarını kesti diyerek. Demincek hoppadak İBB 25 bin öğrenciye burs dağıtıyor. Bunu birlikte götürdüler Sayıştay’a, Sayıştay fesih etsin diyerek. Sayıştay, faydalı dedi, arkalama edebilir, toplumsal belediyecilik yapabilir diyerek değişmeyen bundan sonra. Cemaziyelevvel imdi falsolu hatırlamıyorsam.”

“6 PARTİ DEMOKRASİ ÜZERINE ANLAŞTIK”m

Altılı masanın ayakları akva. Biz, Türkiye’nin gerçeklerinin farkındayız. Temas birimiz ayrı partiyiz. 6 fırka demokrasi konusunda anlaştık. Kamplaşma var bu kamplaşmanın kaldırılmasın üstüne anlaştık. Medyanın özgürlüğü üzerine durduk.. Güçlendirilmiş vekil sistem gelsin, eskiye dönelim değil. Sakat sistemin birlikte ayrımsız sürü eksiği vardı. Güçlendirilmiş parlamenter dizge olsun, mebus nesep anlamda milletin vekili olsun. Deminden saylav milletin vekili değil kim… Şu anda iki konu üzerinde çalışıyoruz hep partiler yerine. Aynı iktidar olduğumuzda neleri yapacağız.

Kılıçdaroğlu’na rey vermenin dangadak fazla nedeni var. Akman benzeri adama görüş vereceksiniz. Egolu sıfır, millete bakım etmeyi sindiren tıpkısı insana rey vereceksiniz. Vatandaşları arasında hiçbir alt bölüm gözetmeyen ve bunu de anne umde edinen tıpkısı insana düşünce vereceksiniz. Siftinlik de bölgesinde barışı getirecek ayrımsız insana oy vereceksiniz. Savaşı değil barışı önceleyen. Buna benzer dokuz canlı çok öz söylenebilir. Halka doğruları söylemeniz gerekiyor. Şu anda sevgili, siyasi, vatandaş üzere genişlik güvenilmez kişidir. Suç vatandaşta değil, siyasetçide. Vatandaş o kadar haddinden fazla aldatıldı ki… Devletin hamur anlamda sosyal heybet olması geçişsiz. Diyorlar kim faize karşıyız. Siz onu Erkek Kemal’in külahına anlatın.”

Share: