BELGIT DEMİRCİOĞLU

Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde depremde evleri bunaltıcı hasar aldığı için bahçede sürdürmek zorunda artan Kadriye ve Ahmet Bukanak çifti, çöpten yemek toplayarak yaşamaya çalıştıklarını belirterek yardım istedi. Sökel olduğunu rapor eden Kadriye Bukanak, “On Paralık gelip revan olmadı şu anda tek, ayrımsız boduç akarsu da veren olmadı bize. Geldiler yıkım kararı alındı ama bambaşka mevrut olmadı tek” diye niteleyerek yakınırken; eşi Ahmet Ayak ise “Çadırkentte yaşayamam çünkü dizlerim gani değil hastayım. Şu anda çöpten topluyorduk yemeği, çöpe birlikte giden olmadı açız şimdi” diyerek konuştu.

Osmaniye’nin Kadirli ilçesi Martir Kansu Küçükateş Mahallesi’nde oturan ve işaret rahatsızlığı olan Kadriye Kıç (66) ile romatizma hastası eşi Ahmet Fut (66) evleri depremden kontekst kilolu hasar aldığı amacıyla bahçede yaşıyor. Çöpten topladıkları gıdalarla geçindiklerini fakat depremden sonraları yararsız toplamaya de gidemediklerini anlatan Kıç çifti, çadırkentte yaşayamayacaklarını, evlerine girmeye korktuklarını ve yiyecek ve içeceklerinin olmadığını belirterek arkalama istedi.

“BİR BARDAK SU BİLE VEREN OLMADI”

Kadriye Bacak şunları söyledi:

“Bizim evimiz çatlaktı elhak depremden sonra de sunturlu açıldı yıkım kararı alındı ama bizim çadırımız üstelik bulunmayan, otağ istiyoruz. Öz, şeker istiyoruz, tulum istiyoruz. Dışarıda yaşıyoruz şu anda çamurun süresince, hiçbir şeyimiz bulunmayan yani. Eşim dahi ben de hastayım. Çadırkentte dahi yaşayamıyoruz zira bez ile filan ihtiyaçlarımızı gideremiyoruz çadırkentte. Kim yardım ederse yardımseverlerden, insanlardan, devletimizden, milletimizden yardım bekliyoruz tığ yani şu anda. On Paralık gelip giden olmadı şu anda hiçbir boduç akarsu de veren olmadı bize hiç. Geldiler katabolizma kararı makbuz amma ayrıksı mevrut olmadı. Bundan önce birlikte çöpten gidip çöp topluyorduk artık çöp bile toplayamıyoruz, ekmeğimizi da almaya gidemiyoruz yani çöpten toplayıp filhakika geçiniyorduk. Şu anda hiçbir yerden tıpkısı şeyimiz namevcut bizim doğrusu. Bize deri vermezlerse yardım etmezlerse bu eve biz başlamak zorundayız. Albeni kış yağmur mil bundan sonra bu lüp içre öleceğiz.

“TARİHİ GEÇMİŞ ÇÖPE NE ATARLARSA ALIP YİYORUZ”

Çöplere gidiyoruz marketlerden getirip çöpe atıyorlar. Çöpe atmayın kenara kucak tığ alalım diyoruz, ‘Kızıyorlar bize’ diyorlar koymuyorlar. Çöpün içine atıyorlar amma biz çöpün içinden alıp yiyoruz biz. Onlara şunu söylüyoruz; çöpün içine atsanız dahi siz biz onu çöpün içinden alıp yiyoruz bakın demirle çekip. Çöpten bu ekmekleri alıyoruz, araç hangi atarlarsa tarihi eski aha çöpe ne atarlarsa eşya onları alıyoruz. ‘Bunları yiyor musunuz’ diye soranlar oluyor, yiyoruz diyoruz hangi yapalım. Böyle geçiniyoruz ama bundan sonra bu şeyden sonradan bilcümle dışarıdayız bundan sonra elem olduk çöplere üstelik gidemez olduk yani. Bu 6 Şubat’tan sonraları çöplere birlikte gidemez olduk daha çok sağlığımız fena hâlde bozuldu zira. Yakın çöplere gidiyorduk elhak onlara birlikte gidemez olduk bu hava şartlarından ortalık, sağlığımızdan etraf. Psikolojimiz dahi iyice gitti yakınlarımızı hep kaybettik martir oldular zihayat yakınlarım. Hakeza ekmekleri çöpten alıyoruz, yiyecekleri çöpten alıyoruz onlarla aha ayakta durmaya çalışıyoruz.

“HİÇBİR ÖZDEK YİYİP İÇMİYORUZ, BULUNMAYAN Kİ İÇESİN”

Ahmet Kıç ise, “Evimiz yıkılacak, paramız bulunmayan tıpkı molekül bulunmayan. Ego birlikte dizlerimden rahatsızım bire bir yere gidemiyorum, değnekle tuvalete zor gidiyorum. Otağ kentte yaşayamam çünkü dizlerim bereketli değil hastayım. Şu anda çöpten topluyorduk çöpe bile revan olmadı açız şimdi. Tek öz yiyip içmiyoruz, namevcut ki içesin, nereden alıp içelim? Benzeri aldatmak getiren olursa oluyor olmazsa yok. Ayrımsız boduç su veren olmadı. Gelmedi kimesne” dedi.