Depremde evleri yıkılan 9 kişilik Malatyalı ocak Hakkari’ye geldi

Kahramanmaraş merkezli ve 10 ili etkileyen depremlerin peşi sıra Malatya’üstelik evleri yıkılan 9 nefis Magnezit ailesi, burada kıvrak oğulları eliyle Hakkari’ye getirildi.

Malatya’nın Battalgazi ilçesinde eğleşme fail Patal ailesinin yaşadığı yapı, 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerde yıkıldı.

İlk depremin peşi sıra evden çıkarak kriz altında kalmaktan kurtulan sülale bireyleri, Hakkari’de işyar oğullarının yanına geldi. Ahali Eğitim Bilimi Merkezindeki arkalama çalışmalarını tay tay arabası vazifeli ve gönüllüler de sülale fertleriyle yakından ilgilendi, ihtiyaçlarını giderdi.

Yaşadıklarını AA muhabirine anlatan anne Şengül Lüle Taşı, depremin şiddetinden çevre binadan çıkmakta zorlandıklarını, ikinci depremin henüz sarsıcı olduğunu söyledi.

İkinci depremde sağa sola savrulduklarını tamlayan Patal, “Geçen sene de hareket olmuştu ama bu zelzele hiçbirine benzemiyordu. İnsanlar ayakta duramıyordu. Binamız harabeye döndü. 5 yıllık binaydı. Yaşadıklarımızı anlatmakta de zorlanıyorum. Haddinden Fazla incitici bir felaketti. Oğlum burada işyar. O gelip bizi getirdi. Buradaki sistem çokça ait. Tanrı hepsinden razı olsun.” dedi.

Oğlu Orhan Denizköpüğü birlikte büyük tıpkı felaketle karşı karşıya kaldıklarını, ilk iki gün ihtiyaçlarını karşılamakta balaban güçlük çektiklerini bildirerek, “Tanrı razı olsun. Buradaki insanlar da bize kapılarını açtı. Güler yüzleriyle bize bindi oldular. Tanrı yaşadığımızı kimseye yaşatmasın. Allah vatanımızdan, milletimizden, askerimizden, polisimizden razı olsun. Üzerimizdeki şoku atlatmaya çalışıyoruz.” ifadesini kullandı.

Depremin olduğunda şişman ayrımsız bangır bangır uyandıklarını dile getiren Lüle Taşı, şunları aktardı:

“Korkuyla kendimizi dışarıya attık. Çocuklarımız hala titriyorlar, tedirginler. Cümle bağırıp çağırıyordu. Arabaya binmeye çalışanlar, koşanlar, atlayanlar seçme şeyi gördük. Buradaki dekor, bağlantı el birliği duygusu, benzeri şeyler yapmaya müteharrik insanları almak bize büyük moral verdi. Konuşurken bile o andaç yaşıyorum. Allah kimseye yaşatmasın. Hiçbir molekül alamadık yanımıza. Sonraları camiye girdik öğleden sonradan yine yer sarsıntısı oldu. Bire Bir şekilde yeniden iri tıpkısı ürkü yaşandı. Yıkılmayan binalar bile ikinci depremin peşi sıra yıkıldı. Bizim çatı bile ikinci depremin peşi sıra yıkıldı. Aldığımız marifet konusunda yengemin yaşadığı binaya akıllıcasına koştuk. Orada bala seslerini duyduk. İlk saatlerdi. Kanepelerin arasına sıkışan iki yeğenimi sıhhatli çıkarttık. Mucizeydi. Ellerimizle kazıp yeğenlerimi çıkarttık. Ardından ekipler geldi ve yengem ile eniştemin cenazesine ulaşıldı. Herkes yardıma koştu.”

İki yeğenini kurtarmanın kendilerine maneviyat verdiğini dile getiren Aktaş, “Enkazların altında kalanların hepsi dahi canımız, ciğerimiz. Aklımız bibi orada. 9 kişiyle geldik. Buradaki halk çok mebzul. Kontak, beraberliğimiz, bu insanlık berenarı yıkılmayacağız. Umum ele branş kolalama seçme şeyin üstesinden geleceğiz. Cenabıhak Cumhurbaşkanımızdan, devletimizden, Valiliğimizden herkesten razı olsun. Muş olsun, Van olsun, Hakkari olsun seçme yerden bütün ayrımsız ergin, elinden gelini yayıyor.” diye niteleyerek konuştu.

Share: